7 Ağustos 2018 Salı

Yayınlanmış Kitaplarım...

İlk önce "Canımın İçi Bak Hele" Şiir kitabını yayımladım. 

Güney Kültür Sanat Edebiyat  Dergisi'nde ve Ardıç Kuşu'nda yayınlanan şiirlerim oldu.


"Kadın Olmak Zor" adlı romanımın hazırlanışında ağırlıklı benim yaşadıklarım olmakla birlikte başkalarının  anlatımları ve "Hacer" adlı hayat kadınını anlatan  bir şiiri öyküye çevirdikten sonra romanın içinde yer alması konunun akışına farklı bir boyut kazandırdı. 

12 Eylül 1980 öncesi ve sonrası yaşanılan kadın sorunu ve devrimci mücadele içerisinde yaşanılan bir dizi olaylar ile 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle başlayan sürecin birleşimiyle konu akışı farklılaşıyor. 


"Kadın Olmak Zor" adlı romanımın hazırlanış aşaması şöyle olmuştur: Elimde öyküler vardı. Bu öyküleri Turabi Saltık'a gösterdim. Bir gün sonra bir araya geldiğimizde, bana şunu söyledi. "Bunları romana çevir!", Nasıl olacağını sorduğumda? Detayını anlattı. Sonunda başardım. 

"Kadın Olmak Zor" adlı romanım birinci ve ikinci baskısı oldu. 3000'ne yakın basımı oldu.

"Neydi Birlikte Yaşadıkları" kitabımın çıkışı "Kadın Olmak Zor" adlı romanımın hazırlanış biçimiyle aynı yolu izlemiştir. Öykülerimi ve şiirlerimi yazarken taşeron firmada temizlik işçisiydim. 


"Neydi Birlikte Yaşadıkları" kitabım çıkmadan önce 12 Eylül 1980 öncesi İzmir- Balçova'da 
farklı siyasi hareketlerde bulunan insanların 12 Eylül 1980 sonrasında, askeri faşist darbesinde, yaşadıklarımızı, cezaevi süreçlerini Balçova'da var olan insanlarıyla bir belgesel yapmaya kalkıştım. Çünkü 78'liler diye adlandırdığımız bizim kuşağın insanları ardı ardına kara toprağa karışıyordu. Ölenlerimiz burada bir mücadele vermiştir. Ölenleri de anmak adına olsa da, çekincelerini koyanlar olduğundan bu belgesele girişemedim. 

Bunun yerine öykülerin birleşimiyle, romana dönen, Balçova'da mücadele içerisinde ölen devrimcilerin adını ve soy adını anarak romanıma kattım. 

Bana desteği olan Turabi Saltık'a ve Ali Fuat Karaöz'e teşekkür ederim.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Acılarımız Ortaktır

 Her halkın acıları birbirine benzer. İnsanca yaşamak her bireyin hakkıdır. İnsanca yaşıyabiliyor muyuz? Kendimizi birey olarak sorgulamamız...