9 Ağustos 2018 Perşembe

Dereler Can Alıyor Bizlerse Seyrediyoruz www.tarimorkamsendiyarbakir.com



Hatalardan ders alan bir toplum muyuz? Ya da devletin hatalardan ders aldığını söyleyebilir miyiz? Orta da bir gerçek var hatalardan ders almak bir yana yine hatalarla yapılanlar yapılıyor.

Dere kenarlarına evleri yapmaya devam ediyoruz. Samsun’da sel felaketinde ölen insanlarımız oldu. TOKİ evlerinin dere kenarına yapıldığını basına yansıyanı kadar gördük ve okuduk. Demek ki, burada da rant ve menfaatler en ön plana çıkmaktadır.

Geçmişte de dere kenarlarına evler yapılıyordu. Kimi evler gecekondu olarak geçiyordu. Bu yerlere oy kaygısıyla göz yumuldu ve birçoğuna tapuları verildi. Sorun şu? Rant kaygısı ve oy kaygısı günümüz AKP iktidarında bile devam ettiğini görebilmekteyiz.

Samsun’da TOKİ konutlarındaki ölümlerin ardından gözler Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’a çevrildi. Ardından bir açıklama ihtiyacı duyan Erdoğan Bayraktar ilginç bir söylemle TOKİ’ye sahip çıktı. “Onu bunu suçlamak ucuz bir şey, ucuzluk. TOKİ’nin bir milim suçu yok”

İnsanların öldüğü yerde, hatalar nelerdir diye araştırılacağı yerde TOKİ’ye sahip çıkmak bir hatadır. Dere yatağına yapılan yerler yıllardır hareketsiz durabilir ama bir gün gelir dere kabarabilir. Böyle yerlerin olduğu yerde dikkatli olunması ve önlem alınması gerekmez mi?

Samsun Valisi Hüseyin Aksoy ve Canik Belediye Başkanı da Erdoğan Bayraktarı destekleyen açıklamalar geldi. “kamunun bir suçu olmadığını” ileri sürdü. Böyle bir mantık anlayışı kabul edilemez.

Dere yatağı daraltılarak buralara konut yapıldı. Meslek odalarının uyarıları dikkate alınmadı. Bu mantıkla daha da çok canımız yanacak.

Ne zaman insana değer veren bir toplum yapısına ulaşacağız?  Bu sistemle mi? Bu kafa yapısıyla mı? Bunların hiçbirisiyle diyebilirim. Yapılanlar sadece belirli bir sermayenin çıkarları korunmasıyla yapılmaktadır.

İnsana değer vermek, sevmekle başlar. Emeğe saygı duymayan insana saygı duyamaz.

Dere kenarına yapılan evler olayı, ardından oluşan sel felaketi ülkemizin farklı yerleşim birimlerinde yaşandı. Yaşanmaya devam etmektedir. Her sel felaketinde “devletin şefkatli kolları yaraları sarıyor” sözleri olmasıdır. Bugüne kadar sel felaketinin olduğu yerleşim birimlerinde gerçeklerle yüzleşildi mi? Yerleşim binalarına dere kenarlarına yapılması için izin verenler, göz yumanlar yargıya taşındı mı?

Kör, topal işlerimiz günü birliğine gidiyor. Her şeyi unutan bir toplumuz. Duyarsızlığımız da ayrı bir durum. Uyanmamız için haklarımızı aramamız için dere kenarlarında kaç canın daha gitmesi gerekiyor?

Hüseyin Habip Taşkın
10/ 07/ 2012


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Acılarımız Ortaktır

 Her halkın acıları birbirine benzer. İnsanca yaşamak her bireyin hakkıdır. İnsanca yaşıyabiliyor muyuz? Kendimizi birey olarak sorgulamamız...