Okulların açılmasına sayılı günler
kala eğitimde tartışmalar, endişeler bitmiş değil, biteceğe de benzemiyor. Kesintili
4+4+4 eğitim sistemine geçilmesiyle birlikte öğrencilerin ailelerinde 60 aylık çocukların ilkokula başlamasına
yönelik endişeleri ayrı bir sorunu da beraberinde taşıyor.
Eğitim
de müfredat her yıl durmadan değişime uğruyor. Her yapılanma yaz boz tahtasına
dönmüş durum da olmakla birlikte, eğitimcilerimizde bu işe şaşırmakla birlikte,
yapılanlardan hiç bir şey anlamamaktadırlar. Öğrencilerimizde bu çarpık eğitim sisteminden
bunalmış durumdalar.
AKP
iktidarı eğitim emekçilerine, sendikalarına kulak vermezken, her konuyu en iyi
ben bilirim mantığıyla yoluna devam ederken, eğitim sisteminde karmaşıklık,
işin içinden çıkılmama ister istemez su yüzüne çıkmaya devam ediyor.
Yinede
AKP eğitimde sorun yokmuş gibi umursamaz tavrını takınmaya devam ediyor. Peki
sorun yoksa her sene eğitimdeki bu müfredat niye değişip duruyor? Bunun elbette
bir açıklamasını yapmak zorundalar.
60 aylık bir çocuğun eğitiminden söz
ediliyor. 5 yaşındaki bir çocuktan söz ediyoruz. Bu çocuk ya da çocuklar
ilkokula başlayacaklar ve ders görecekler. Milli Eğitim Bakanı bir açıklama da
bulunuyor: “Okullarda 60 aylık çocuklar için eğitime hazır” mışlar.
Gerçekçi olmamız gerekir. Eğitimde
hizmet kalitesinin iyi olduğunu söyleye bilir miyiz? Söyleyemeyiz. Çocuklarımız
eşit koşullarda eğitimden faydalanıyor da diyemeyiz. Çocuklarımızı dershanelere
göndermiyor muyuz? Çoğunluğumuz gönderiyor. Demek ki eğitim sisteminde
okullarda verilen dersler bilimsellikten uzak ezbere dayanan bir ürünün
anlayışı olduğunu ortaya koymaktadır. Bu yazılanlar dershaneler içinde
geçerlidir.
Öğretmenlerimizin ekonomik, sosyal,
kültürel yönden sorunları çözülemediği içindir ki çocuklarımıza bilimsel ve
psikolojik anlamda, ders vermeye hazır
olduğunu da söyleyemeyiz. Öğretmenlerimiz kendilerini yenileyemediği için kendi
sorunlarıyla boğuşuyor. Durmadan değişen müfredata göre hareket ediyor.
Sözleşmeli öğretmenlerimiz var. Yaz aylarında sigortası işlemeyen ve maaşını
alamayan işsiz kalan bu öğretmenlerimiz ne kadar eğitime faydası olabilir?
Olamaz. Birbirimizi kandırıp ayakta uyutmaya gerek yoktur.
Öğretmenlerimizin sorunu o kadar çok
ki, okulunu bitiren öğretmen direk olarak kendi bölümünde işe başlayamıyor.
Memurluk sınavına tabi tutuluyor. Bir de öğretmen adayı torpil aramak için
yollara düşüyor. Memleketimden çelişkili manzaralar devam ederken, 60 aylık
çocuklarımızın ilkokula başlamasından gurur duyan AKP iktidarı yanlışlık
üzerine yanlışlık yapmaktadır.
60 aylık çocuklarımıza ücretsiz
bakılmak üzere devletin eliyle kreşler açılmalıdır. Sorunu çözülen, psikolojik
sorunu olmayan özel eğitimli öğretmenlerimizin sorumluluğunda çocuklarımızın yaşına
uygun eğitim verilmelidir. İlkokula böylelikle hazırlanmış olur.
Milli
Eğitim Bakanlığı yeni eğitim sistemine dair hazırlıksızlığını okullara
gönderdiği ders kitaplarıyla bir kez daha ortaya koydu. 2012-2013 eğitim
öğretim yılında uygulanacak müfredat, okul öncesi ile ilkokul birinci sınıf
öğretim programlarının birleştirilmesi olarak ele alınırken, ilkokul birinci
sınıfta okutulan Türkçe, Matematik, Hayat Bilgisi gibi ders kitaplarının
içeriği 60 aylık çocuklar için yenilenmedi. Geçen sene okutulan ders
kitaplarının yeni baskıları ilkokul birinci sınıf öğrencilerine okutulmak üzere
okullara gönderildi.
Aslında gülünecek bir halimiz var.
Dostlar alışverişte görsün hesabı yapılırsa, eğitim sistemindeki karışıklık
hiçbir zaman düzelemez…
Eğitim sistemimiz bilimselliğe
dayandırılmak isteniyorsa bu işi eğitimcilerimize, eğitim sendikasına
bırakılmalıdır. Bu sistemle de bu eğitim sistemi hiçbir zaman düzelmez. Bu da
ayrı bir konudur. Ama bütünselliği içinde taşır.
Hüseyin Habip Taşkın
09/ 09/2012
www.tarimorkamsendiyarbakir.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder