18 Ekim 2020 Pazar

MODERNLEŞME


 

Beton yığınları arasında

Ağaçlardan, yeşillikten uzaksın.

Sadece gökyüzü var üzerinde, altında asfalt ve kaldırımlar.

18.10.2020

6 Ekim 2020 Salı

BABA MESLEĞİ


 

Hüseyin Habip Taşkın

https://almanyalilar.com/2020/10/05/hueseyin-habip-taskin-baba-meslegi/?fbclid=IwAR0iGc7jgCrelYrh_mypNSNhOXG4LlyjYWJmxNl2_wGQL_v2R5WIfQkQPHU


Veli dükkânının önündeki sandalyede oturuyordu.  Orta boylu, siyah düz saçlı, burnu küçücüktü, sanki bir noktaydı. Dudağının sol tarafının hemen altında ufacık bir beni vardı. Gelip geçene bakıyordu. Gıda dükkânı olmadığından müşterisi sık olmazdı. Babadan oğula geçen bir meslekti Veli’nin yaptığı.

 

Mobilya dükkânını babası ilk açtığında, iki katlı tuğladan yapılma, üst katı ev, alt katı mobilya mağazasıydı. Önünden toprak yol geçerdi. Toprak yol üzerinden, eşeğe binmiş adamlar, çocuklar geçerdi. Yağmurlu havalarda toprak yol üzerinde küçük küçük su birikintileri olurdu.  Su birikintilerine düşen her damlacık dalga halinde yayılırdı.

 

Kasabada el ile gösteriliyordu. Evlenecek olanlar, evine mobilya alacaklar buraya gelirlerdi. Ya şimdi? Kasabada kısa zamanda çok katlı binalar dikilmeye başlandığında, Veli bu gelişmeden memnundu.

 

 Akşam yemeğinde eşi Tülin’e:

“Ev demek, koca koca binaların dikilmesi demek; işlerin artması demektir. Para demektir.” diyerek böbürlenir, bardaktan suyunu içtikten sonra, elinin tersiyle ağzını silerken:

“Karı… karı sen bu işlerden anlamazsın! Yine de sana anlatıyorum. Değerimi bilesin diye.” derdi.

 

Tülin ev kadınıydı. Kocası konuştuğu zaman ağzı var, dili yok gibiydi. Kızılımsı, dalgalı saçlıydı. Kısa boylu, kiloluydu. Yanakları dolgun, kırmızıydı.

 

Zaman geçtikçe mobilya mağazaları çoğaldı. Aralarında rekabet başladı. Rekabetle birlikte birbirlerini çekememezlik başladı.  Veli bazı kişilerin söylemleriyle dolduruşa gelip, öfkeden çatlayacak durumdaydı artık. Veli eskisi gibi işlerinin olmadığını, mobilya dükkânını elinden çıkarmayı aklına getirse de,  ilk önceleri aklına yatsa da, sonrasında ne iş yaparım? Diye aklına günlerce takıldı. Nereden baktıysa, her yanı bir uçurumdu.

Veli’nin huyu değişmişti! Kendi kendine ses tonunu yükselterek:

 

“ Ah! Aaahhh! Babamın zamanı olacak ki şimdi! Paraya para demezdim. Dükkânıma gelen bana Veli Bey diyecekti. Gel keyfim gel…”

 

Veli çoğu zaman ölü bir noktaya bakıp, karşısındakiyle sohbet ediyormuşçasına:

 

“Bir gün işlerim açılacak; elle gösterileceğim. Tüm mobilya mağazaları kapanacak!” diye kendi kendine konuşurdu.

 

Değişim, yoluna hızlıca gitse de Veli bu değişim karşısında kendisini yenilemeyerek bunalımın içine düşer. Kısır döngü içinde durmadan döner.

 

Zaman içinde insanlar Veli’yi kafayı sıyırmış olarak tanımladılar.

 

26.06.2018

 

2 Ekim 2020 Cuma

Son Haber | Balçova’dan Güzelbahçe’ye bir mahalle kütüphanesi !!



Son Haber | Balçova’dan Güzelbahçe’ye bir mahalle kütüphanesi !!: Balçova’da 5 yıldan beri faal olan bir mahalle kütüphanesi. Kara kedi kitap evim… Kadın birlikteliği ile kurulan kütüphane de yaklaşık 5.000 civarı kitap bulunuyor. Ve bir çok etkinliğe de ev sahipliği yapıyorlar.. Çocuklara masal okumaktan, resim kurslarından, edebiyat ve şiir günlerine ve daha bir çok […]

SIRANIZI BEKLEMEK İSTEMİYORSANIZ...

     Seçimleri sorgulamamız gerekiyor. Hem seçim yapılıyor ve ardından Kayyım atanıyor.  Yeri geliyor  polis sorgusu, ardından adliyenin yol...