Türkiye’de
her iktidarda, askeri darbelerde, koalisyon hükümetlerinde sopa halka,
halklara, basına, yazarlara, edebiyatçılara, sanatçılara, bilim insanlarına ve
muhalif gördüklerine göstermiştir.
AKP+MHP
koalisyon hükümetinde de değişen bir şey yok. Kendi iktidarlarını korumaya,
sağlamlaştırmaya ve cemaat ağırlıklı şeriat düzeni kurmaya doğru gidiliyor. Önündeki
engelleri bir bir kaldırmaya devam ediyorlar. Önlerinde güçlü, birlikte hareket
eden muhalefet yok.
Bugüne
gelinmesinde rol oynayan, önceden planlanmış ve uygulamaya 12 Eylül 1980’de konulan
Amerikancı askeri darbedir. Devrimcilerin, demokratların, liberallerin,
aydınların üzerine çöküp, bugünlere kadar gelen süreçte yaşanılanların önünü
açmıştır.
Merdan
Yanardağ’dan önceki süreçlerde Selahattin Demirtaş ve kadrosunun
dokunulmazlıkları kaldırıldığında gözaltına alınanlara, cezaevlerine
gönderilenlere, belediyelere kayyum atamalarına, cumartesi annelerine ve nice
olumsuzluklara sesimiz gür çıksaydı, banane demeseydik, görmemezlikten
gelmeseydik şimdiki yaşananlar yaşanmazdı. Kendimizi ne birey olarak nede kurum
olarak yeniliyoruz. Bulanık suda yüzüyoruz.
Toplumsal
muhalefet olsaydı bugün Merdan Yanardağ olayı yaşanmazdı. Bizim en güzel
yaptığımız iş bölünerek gruplara ayrılmak.
Edebiyatçılar
ve sanatçılar açısından ele aldığımızda, gün gelecek sesimiz gür çıkmadığı
sürece içimizden bedel ödeyecekler çıkacaktır. Kitaplarımız yasaklanacaktır. Kendi
düzenlerini kurduktan sonra sanat alanında her türlü yayınlar, etkinlikler
bitecektir.
Korkmayın!
Bu ülkede öldürülen gazeteciler, edebiyatçılarımız, sanatçılarımız vardır. Tutuklanan,
ceza alan, kitapları yasaklanan sayısız insanlarımız vardır. Konserleri
yasaklanan insanlarımız vardır. Onurlu yaşamak istemez misiniz?
Hüseyin
Habip Taşkın
28.06.2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder