28 Mayıs 2019 Salı

İŞSİZLİK ÜZERİNE MASALLAR http://www.realitehaber.com/2019/05/27/issizlik-uzerine-masallar/?fbclid=IwAR1a4_TXvZ2AIpeQrUIsJ8vnXlc3AMMUxbhjfmNiEDs8DzjS6shntn8Qz8s

İşsizlik ülkemizde çıbanbaşı olmaya AKP iktidarında yoluna koşarak devam ediyor. Önlem alıyoruz deselerde,  elde somut örnekler yok!

Televizyonda boy gösterenlerin, işsizlik rakamlarını açıklarken ülkemizde işsizliğin belini kırıp, herkese iş bulduklarını ballandırarak anlatıyorlar. İyi uykular masalını bize dayatıp uyumamızı sağıyorlar.  Uyuyan uyuyor.

İşsizlik genelde her aileyi ilgilendiriyor. Psikolojik etkileri de ailelere yansıyor. İntihar edenler, kendilerini yakanlar, asanları da görmemezlikten gelemeyiz.

Ülkemizin gerçeklerinden biride gizli işsizlerdir. Kimdir bunlar? Öğrencilerdir. Bir değil, iki üç diploma alsalarda bir işe yaramıyor. Torpil için ailenin fertleri kapı kapı dolaşıyor bin bir umutla çocuğuna bir iş bulurum diye.

Bu kapılardan birkaç tanesi: Milletvekilini araya koyma, Belediye Encümenlerinden birini araya koyma, kaymakam gibi gibi… Birde partiye üye olacaksın. Parti adına çalışacaksın, belki işe alınırsın? İŞKUR ne işe yarıyor? 

Damat efendi "İşsizlikte en kötüyü geride bıraktık" diye nutuk atıyor. Duyanda: Sosyalizm var ülkede. İşsizlik sorununu şıp diye çözmüşler. Diye düşünebilirler. O da Sosyalizmin anlamını bilen varsa?

Emperyalist, Kapitalist, geri bıraktırılmış, yeni sömürge, sömürge, yarı feodal ve benzerleriyle yönetilen ülkelerde insana değil, paraya dayalı olduğu için, sömürü düzeni dediğimiz sistem çarkı ülkemizde de işliyor. Ucuz işgücü.

Burada kullan kullan at kenara modeli uygulanıyor.

Erdoğan, yurttaşın “İşim yok” yakınmasına, “Herkes iş bulacak diye bir şey var mı?” Diyor her şeyi bilen adam.   

Her şeyi bilen adamın maaşı çok kıyak olduğundan, serveti neyse canım? Şunu demek istiyorum. İşi Kebap. Gerisi neydi oooo…?

Ey vatandaşım uyan uykudan. Oku, araştır, sorgula, hakkına sahip çık. Başkasına anlat olan biteni. Böyle düzende yaşamak benim, bizim kaderimiz değildir. Değiştirebiliriz diyebilmelisin.

Biraz cesaret…

Hüseyin Habip Taşkın
27.05.2019

23 Mayıs 2019 Perşembe

İKTİDAR VE SEÇİM BİLMECESİ http://www.realitehaber.com/2019/05/21/iktidar-ve-secim-bilmecesi/?fbclid=IwAR1ww7hGz__HhqwjmHfYaXkQRQPYHKWYhTfJJj2UPxhFsK1Ten5ygvgxXL0






İstanbul İstanbul olalı böyle bir seçim gördüğünü duymadım. Çok ilginç sözlerde duyuyoruz zaman zaman. Nede olsa çok yönlü kültürümüz her yanıyla fışkırıyor beyinlerden. Her kafadan acayip düşünceler ortalığa saçılıyor.

Kültürümüz o biçim şekilleniyor.  Büyüklerimiz hepimize çok güzel örnek teşkil ediyor. Kurulan cümlelerin ayarı yok. Ne tarafa gittiği, eğrildiği belli değildir.

İlle de İstanbul deniliyor. Başkan ve ekibi vermem diyor. İktidar ve güç bende diyor. “Seçimi ben kazandım” diyor. Seçimin ana merkezi YE SE KA “ben karar veremem” diyor. “Adres Başkan” diyor. Böylelikle tek adamın ağzından çıkan kanunlar geçerli sayılıyor. Baba yasaya böylelikle gerek olmadığı anlaşılıyor.

Başkanın desteklediği her zaman satranç oyununda kullandığı, her yere sürdüğü fil mi desem, kale mi desem, piyon mu desem, vezir mi desem… Ne desem?

Başkanın Has Adamı da ortaya çıkıp, Başkanla birlikte “oylarım iç edildi” demeye başladılar. 

Ortada sandıklar var. Sandıkları bekleyen partililer var. Gözlemciler var. “O gün bir şeyler oldu.” Acaba Ayşe Ali’ye aşkını mı ilen etti? Etti de biz mi duymadık. Göremedik. Demek ki bir şeyler çok acayip olamamış. Ortalık toz duman gidiyor. Hava Durumu bildiğini okuyor.

Başkanın Has Adamı ağırbaşlı pozlarında, biraz şaşkın olsada “ben koltuğumu isterim.” Diyor. Muhteşem açıklamasını yapıyor:
“Cümle âlem duysun beni. Bağrım yanıyor. ‘Bunu söylerken kafası kıyak değildir.’

Asıl meselemize gelelim. Sandık Başı bana oy vereni şıp diye anlıyor. Üçün birini iç edince ne kalır? Neyin neyi kalır? İki… Çaktınız mı köfteyi? Oylarım iç edildi ey vatandaşım benim.”

İstanbul İstanbul olalı böyle şenlenmedi.

Hüseyin Habip Taşkın
21.05.2019



10 Mayıs 2019 Cuma

SAĞNAK YAĞIŞLI ZAMLAR İLE KAYYUM http://www.realitehaber.com/2019/05/09/sagnak-yagisli-zamlar-ile-kayyum/?fbclid=IwAR1409ZJjQU23PokXk0M3fvintsdKfkY2K0ZAP7P8Jnuf-y565P09FN1mHs




Hayat pahalılığı devam ederken, geçim derdi herkesi etkisi altına aldığında, birileri saltanat sürerken, çoğunluk kafayı sıyırırken, sağanak yağış altında zamlar yağarken soluk almaya çalışıyoruz.

Bir yandan yapılan 31Mart 2019 Yerel Seçimleri ‘Belediye Başkanlığı’ bilmeceye dönüştüren AKP,  kendi ekseni etrafında evirip çeviriyor.

YSK oluru verdikten sonra HDP’yi seçime sokan.   Sonrasında gasp hareketine YSK ile gireceksin. Bunun adına seçim diyeceksiniz ‘mi?’

Kaybettiği belediye başkanlıklarını içine sindirememiş olmalı ki, çamura yatıp duruyor. ‘Ben ne dersem kanundur’ mantığıyla hareket ediyor. HDP’nin almış olduğu belediyelere kayyum atamaya devam ediyor. AKP bu işleri iyi yapıyor.

Yapılanlar kıyak işler mi? Sizde biraz düşünün derim.

Gelelim İstanbul seçimlerine.

Ekrem İmamoğlu direniyor. AKP çamura yatarak, YSK seçimin yenilenmesine karar verdi.

Ortada haksızlık var. Yasa denilen otorite, egemen güçlerin yönetiminde, gaz ayarı duruma göre veriliyor.

Yapılması gereken birçok konu var. Örneğin.
Birlikte hareket edilmelidir. Ekrem İmamoğlu’na verilen desteğin HDP’nin belediyelerine atanan kayyuma karşıda verilmelidir.

Ben seçimlere inanan biri değilim. Ama bir şeyler yapılması gerekiyorsa HDP kapı dışı tokmağı değildir. HDP dahil tümünün yer aldığı bir ittifak diyelim. Adı ne olursa olsun. Faşizme karşı, diktatörlüğe karşı birleşmek zorundayız.

Cizreye Kayyum atandı. Duymayan kaldı mı?

En azından demokratik bir anayasa yapılabilir. Her dile, kültüre, emeğe, alın terine saygı gösteren bir anayasa.

İnsana, hayvana ve doğaya saygılı bir anayasa. Neden olmasın?

Hüseyin Habip Taşkın
09.05.2019

SIRANIZI BEKLEMEK İSTEMİYORSANIZ...

     Seçimleri sorgulamamız gerekiyor. Hem seçim yapılıyor ve ardından Kayyım atanıyor.  Yeri geliyor  polis sorgusu, ardından adliyenin yol...