Hayat
pahalılığı devam ederken, geçim derdi herkesi etkisi altına aldığında, birileri
saltanat sürerken, çoğunluk kafayı sıyırırken, sağanak yağış altında zamlar
yağarken soluk almaya çalışıyoruz.
Bir
yandan yapılan 31Mart 2019 Yerel Seçimleri ‘Belediye Başkanlığı’ bilmeceye
dönüştüren AKP, kendi ekseni etrafında
evirip çeviriyor.
YSK
oluru verdikten sonra HDP’yi seçime sokan.
Sonrasında gasp hareketine YSK ile gireceksin. Bunun adına seçim diyeceksiniz
‘mi?’
Kaybettiği
belediye başkanlıklarını içine sindirememiş olmalı ki, çamura yatıp duruyor. ‘Ben
ne dersem kanundur’ mantığıyla hareket ediyor. HDP’nin almış olduğu
belediyelere kayyum atamaya devam ediyor. AKP bu işleri iyi yapıyor.
Yapılanlar
kıyak işler mi? Sizde biraz düşünün derim.
Gelelim
İstanbul seçimlerine.
Ekrem
İmamoğlu direniyor. AKP çamura yatarak, YSK seçimin yenilenmesine karar verdi.
Ortada
haksızlık var. Yasa denilen otorite, egemen güçlerin yönetiminde, gaz ayarı duruma
göre veriliyor.
Yapılması
gereken birçok konu var. Örneğin.
Birlikte
hareket edilmelidir. Ekrem İmamoğlu’na verilen desteğin HDP’nin belediyelerine
atanan kayyuma karşıda verilmelidir.
Ben
seçimlere inanan biri değilim. Ama bir şeyler yapılması gerekiyorsa HDP kapı
dışı tokmağı değildir. HDP dahil tümünün yer aldığı bir ittifak diyelim. Adı ne
olursa olsun. Faşizme karşı, diktatörlüğe karşı birleşmek zorundayız.
Cizreye
Kayyum atandı. Duymayan kaldı mı?
En
azından demokratik bir anayasa yapılabilir. Her dile, kültüre, emeğe, alın
terine saygı gösteren bir anayasa.
İnsana,
hayvana ve doğaya saygılı bir anayasa. Neden olmasın?
Hüseyin
Habip Taşkın
09.05.2019
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder