30 Mart 2023 Perşembe

Hak, Hukuk Ve Adalet


 

Ülkeyi yönetenlerin, milletvekillerinin tümü, yönettikleri halkın işçisinden, memurundan, emeklisinden kat kat fazla maaş alıyorsalar, birde sosyal hakların hepsinden faydalanıyorsalar! Orada hak, hukuk, adalet aramayın.

Hüseyin Habip Taşkın

26 Mart 2023 Pazar

Yazar ve şair arkadaşım Hikmet Dönmez’in Benim kitabım olan İmparator Kedi için yazdığını sizlerle paylaşıyorum. https://sonsoz.com.tr/tarla-farelerinden-ve-lagim-farelerinden-mahsulu-yari-yariya-vergi-adi-altinda-alacaksin/?fbclid=IwAR1FiKn1Xbqm5HkBd459fZe1uYzkvzNrIxupdmoze1CBwAmnw3QBgyEr5CY



 https://sonsoz.com.tr/tarla-farelerinden-ve-lagim-farelerinden-mahsulu-yari-yariya-vergi-adi-altinda-alacaksin/?fbclid=IwAR1FiKn1Xbqm5HkBd459fZe1uYzkvzNrIxupdmoze1CBwAmnw3QBgyEr5CY

Yazar ve şair arkadaşım Hikmet Dönmez’in Benim kitabım olan İmparator Kedi için yazdığını sizlerle paylaşıyorum.

Yazarlar, şairler, ressamlar, heykeltraşlar ve sanatın bütün alanlarında üretenler, yaşadıkları zaman diliminden sorumludurlar. Aynı zamanda, yaşadıklarını, tanık olduklarını da gelecek kuşaklara aktarmak zorundadırlar.

Bu gelecek kuşaklara, dünle yaşadığı zaman arasındaki farkı kıyaslaması bakımından olanak sağlar. Öyle ya, geçmişten günümüze yazılı, resimli ve en çok da şairlerin, ozanların payı olan sözlü tarih olmasaydı dünden nasıl haberimiz olurdu?

Yazarların özelinde düşünecek olursak; yazılanların elbette edebi değeri olmalı, bu tartışmasız bir gerçek. Ancak tarihsel değeri de doğru aktarıldığında yarınlarda yerini alacaktır.

Bu bağlamda Hüseyin Habip Taşkın’ın İMPARATOR KEDİ ile tarihe not düşeceğini düşünmekteyim. Özel yaşamında ve edebi yaşamında birlik ve beraberliğin önemine inanan Taşkın, bu yolda karşılıksız ve ödünsüz mücadele ettiğini görmekteyiz.

Şair, yazar Hüseyin Habip Taşkın’da İMPARATOR KEDİ kitabında tarihe Novella türü öyküsünde İmparator Kedi/Siyah Fare ve diğer hayvanlar üzerinden Fabl öyküsünü kendi üslubu ve birikimiyle yazmış. Fabl türünde de diğer öykülerinde de olduğu gibi okuyucunun kitabın içinde kalmasını sağlamış. Rol alan hayvanlarla adeta bir ülke kurmuş. Öyküyü okurken kendinizi diktatörlükle yönetilen bir ülkede yaşıyor ve kendinizi olayların içinde buluyorsunuz. Şunun altını çizmek isterim. Fabl öykü elbette başka türlü anlatılamaz ama, “olaylar öylesine kötü ve acıtıcı ki hayvanlara haksızlık ediliyor algısı oluşu bende” Yazar Taşkın’ın İMPARATOR KEDİ kitabını okurken, bazen komedi dilini kullandığını yer yer de konuları abarttığını düşünebilirsiniz. Bu hem okuyucuyu rahatlatıyor hem de okuyucunun gerçekle hayal arasında gidip gelmesini sağlıyor.

İMPARATOR KEDİ ’den bir bölüm aktardıktan sonra, yazarımızın biyografisini okuyalım.

“Güvenlikçi Kedi söz alarak konuşmasına başladı:

“İyi ki varsınız, ampul gibi yanıyor, bizi aydınlatıyorsunuz. Kafanızdan akıl küpü fışkırıyor, ülkeye ışık saçıyorsunuz. Hiç kimsede olmayan bir zekâ ve öngörü gücü var sizde. Casus takımı aklınızın öngörüsüyle her gün toprağa düşüyor. Bu bir zaferdir.”

İçişlerine Bakan Kedi aşağıda kalır mı?

“Saygıdeğer efendimiz. Her hedefi işaret ederek on ikiden vuruyorsunuz. Dış sınırlardaki yönetici kadrolar sizi kıskanıyor. Öyle ki onlar da size ayak uydurmaya çalışıyorlar. Fakat bunların hepsi çakma yöneticidir.”

İmparator Kedi yağlanıp cilalandığından havalara girdi. Başı yere düşecekmişçesine sallanırken yeni icraatlarını açıklıyordu:

“İçişleri Bakanı bana bak, Tarla Farelerinden ve Lağım Farelerinden mahsulü yarı yarıya vergi adı altında alacaksın. Vermeyenin icabına bakarsın. Ne de olsa bu işte kaşarlanmışsındır. Haaaa! Bir de kenar mahallede kalan kedi bozmaları var, onlara da aynı uygulamayı yap!”

“Saygıdeğer efendimiz, emriniz olur.””

Hüseyin Habip Taşkın; 17.11.1960 Rize-Çayeli doğumludur. Babası ve annesi Rize Pazar-Hemşin- Badara’da doğmuştur.

Taşkın, üç yaşındayken, babası Bayındır-İzmir’e Hukuk Hâkimi olarak tayin ediliyor. Çocukluğu Bayındır’da geçen Taşkın, İlkokul öğrenimini Bayındır’da bitirdikten sonra Ülfert Onart Ortaokulu’na kaydediliyor. Bayındır’da Ortaokul ’da okurken çocuk denilecek yaşta, Tahtacı Alevilerine, Romanlara, Rumlara, Ermenilere, Kürtlere, Yahudilere karşı aşağılayıcı cümleler kuranların karşısında rahatsızlığını belirterek yer alıyor.

Taşkın’ın dosyası, Bayındır Ülfert Onart Ortaokulu’ndan Balçova Ortaokulu’na yukarıdaki haksızlıklara tepkisinden dolayı dosyası kırmızı işaretli (Sakıncalıdır) diye geliyor. Artık Taşkın’ın dosyası kırmızı işaretli (SAKINCALIDIR). Gelişen mücadele alanlarında yer almaya başlıyor. Sonra ise devrimci saflarda aktif mücadele içinde yer alıyor.

Ağabeylerinin dünya görüşü ve CHP Gençlik kollarında olmasından dolayı, babasının Yargıtay Başkanı olması engelleniyor ve 1976 Mayıs’ında Adana’ya sürgün ediliyor. Babası Adana’ya sürgün/tayin edilmeden önce, Balçova-İzmir’e kendi evlerine taşıyorlar. Sürgünden sonra emekli oluyor. Bayındır-İzmir’e dönüyor ve Avukatlık yapmaya başlıyor.

Taşkın, içinde yer aldığı sınıfsal mücadeleler nedeniyle, askerliğini “sakıncalı” olarak yapıyor.

12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra, 1983 yılında Ödemiş cezaevinde, bir buçuk ay kaldıktan sonra Çanakkale Cezaevine naklediliyor, Çanakkale Özel E Tipi Cezaevinde 1986 Mayıs’ında tahliye oluyor. Bir süre, Balçova’da tuhafiye dükkânı işlettikten sonra mülteci olarak yurtdışına çıkıyor. İlk evliliğini, yurtdışında mülteci olduğu dönemde bitiriyor.

Türkiye’ye döndüğünde turistik otel, restoran gibi yerlerde çalışıyor. Emekliliğine az kanal Taşkın, emeklilik süresinin dolması için 9 Eylül Üniversite Hastanesi’nde mutfakta taşeron işçisi olarak çalışıyor. Aynı hastanede, sendikal mücadele içerisindeyken gözaltına alınıyor. Sorgulama ve işkence esnasında çözülmeyen Taşkın’ı çözmek için, eşi gözaltına alınıyor.

Olmayan davada! Af Örgütü sahip çıkıyor ama sonuçta 12 Eylül 1980 asker darbe hakimleri silahlı örgüt kurabilir maddesine atfen hüküm veriyorlar.

1990 yılında şiir yazmaya başlıyor. Şiirleri; Güney Kültür Sanat Dergisi ve Ardıç Kuşu Dergi ’sinde yayımlanıyor.

İlk şiir kitabı “Canımın İçi Bak Hele” Ekim 2003 yılında Etki Yayınevi’nden çıkıyor. Taşkın, ilk kitabının çıkmasına denk gelen zaman diliminde makale, deneme ve öykü yazmaya da başlıyor.

Çoban Ateşi, Newroz ve Evrensel Gazetelerinin gençlik eklerinde ve daha pek çok internet sitelerinde öykü, deneme ve makaleleri yayınlanıyor.

İkinci kitabı “Kadın Olmak Zor” Gün Yayıncılık, Eylül 2005 tarihinde yayınlanıyor. “Kadın Olmak Zor” ikinci baskı Egeus Yayıncılıktan, Aralık 2014 yılında yayınlanıyor.

Kum, Kırmızı ve Siyah Dergisi, Söz ve Eylem Dergisi, Eylül Edebiyat Dergisi’nde makale ve şiirleri yayımlanıyor.

“Neydi Birlikte Yaşadıkları” Egeus Yayıncılık’tan, Ocak 2016 yılında yayınlanıyor.

İnternet Ortamında Pirtuk Weje, almanyalılar net. almanyalılar.com öyküleri yayınlanıyor. realitehaber.com‟da ve Son Haber’de makaleleri yayınlanıyor. Radikal Blok’ta makaleleri yayınlanıyor.

Beşinci ve son kitabı “Hemşin’den Ege’ye” Babek Yayınları, Ocak 2020 tarihinde yayınlanıyor.

Yazarevi Topluluğu Derneği’nde şiir ve öykü atölyelerinde devamlılık gösterirken, Tüm Emekli Sen Bornova Şube’sinde Edebiyat atölyesine de ayda bir katılıyor. Taşkın, Ege 78’liler Sanat ve Edebiyat Grubu’nda da etkinlik yapılmakta ve amatörce video çekimleri yapmaktadır.

 

14 Mart 2023 Salı

YANLIŞ KAPI


 

Dünya dedikleri yer ahım şahım bir yer değildir. Her insanın dünyaya bakışı, yorumlayışı kendine göredir. Kendi doğruları etrafında döner.

Her birey var olmaya çalışır. Var olurken sorunlar arka arkaya gelir. İçinden çıkılmaz bir durum ortaya çıkar. Dünyaya getirildiğine bin pişman olur. Kimi zaman bedeninde fırtınalar eser. Öyle gün olur ki, fırtınaları dindiremez. Bedeninde onarılması çok güç hasarlar olur.

Kendi etrafında döner durur. Yorgundur bedeni, direnir direnmesine ama nereye kadar? Kimi zaman gözyaşları akar, iç hesaplaşmasının sonunda.

Bir anlık rahatlasa da, dünya denilen yerde yalnızdır insan.

Hüseyin Habip Taşkın

14.03.2023









11 Mart 2023 Cumartesi

İmparator Kedi

 İmparator Kedi

Bir sonraki sayfada neler olacak diye dosyayı heyecanıma yenik düşerek hızla okudum. Çünkü olaylar birbirini öyle bir takip ediyordu ki o ormanın içinde kendime kuytu bir yer bularak onların maceralarına eşlik ettim. Hikâyesi ve anlatımı ile bende Kelile ve Dimne’de duyduğum edebi tadı hissettirdi. Hüseyin Habip Taşkın, edebiyatın fabl dalında’da çok yetenekli olduğunu, bizlere kalemiyle sergilerken kalbimizdeki hayvani duygularla bizi yüzleştiriyor. Biz insanlar sanıyoruz ki bu dünya ve çizdiğimiz sınırlar bize ait, başka canlıların da bu dünyanın eşiti olduğunu görmüyor, onların da bize ait olduğunu sanıyoruz.
Bu hikayede hayvanların da kendi yasaları, sınırları, sınır ötesi ülkelerde kıyasıya bir mücadele içinde hayatta kalma çabalarını görüyoruz.
İmparator Kedi, Güvenlikçi Kedi, Sınırlardan Sorumlu Kedi ormanın derinliklerine kurdukları sarayda hayvani hayatlarına elimizi uzatıp onlara dokunmak istiyoruz. Biz insanların yok saydığı binlerce canlı türünün de yaşam hakkına saygı duymamız gerektirdiğini vicdanımızı yaralayarak yeniden hatırlatıyor. Teşekkürler Hüseyin Habip Taşkın.
Nejla Arslan

5 Mart 2023 Pazar

şiir Orhan Kemâĺ seslendirme Hüseyin Bozdemir

İKİ YÜZLÜLÜK

 



Erdoğan depremzede olanların borçlarını silmeyerek, altı ay sonraya ödenmesini bir müjde olarak bizlere duyurdu. Erdoğan'ın koruduğu, kolladığı iş insanlarının Maliyeye olan borçlarının silinmesi ile kıyak geçildiği bir gerçektir.

4 Mart 2023 Cumartesi

BÜYÜKLERE VE KÜÇÜKLERE MASALLAR


 


Dünden bugüne gelen her iktidar, koalisyon hükümetleri, askeri darbeciler büyüklere ve küçüklere uyutma masalı anlatıyor. Halktan hep özveri isteniyor,  duyguları üzerinden sömürü yapılıyor. Kurgularıyla, devletin aygıtlarıyla her yerde halkın karşısına Demokles’in kılıcı gibi çıkıyorlar.

İktidara gelenler halkçılık edebiyatı ile dini, millet edebiyatı altında milliyetçiliği kullandılar. Bununla beslenen, kendilerine rol seçen parti başkanları, yönetim kadrolarıyla halkın ve halkların sırtından geçindiler. Açıktan mal varlıkları şahlandı. Çevresini oluşturanlara rant kapısı aralandı. Oy verdikleri insanların payına ne düştü? Enkaz bu enkazın altında acılar, yoksulluklar, intiharlar, öldürmeler, ırza geçmeler. Uzayan sorunlar yumağında, kurtuluşunu kadere ve alın yazısına bağlayan insan topluluğu oluştu. Daha doğrusu oluşturdular.

Çelişkilerin bu kadar çok olduğu, derinleştiği ve içinden çıkılmaz bir hal aldığı ülkemizde devrimci muhalefetin birlikte yükselttiği sesi ve birliğini göremiyoruz. Göremediğimiz sürece de insan yığınlarına, meydanı boş bulan yöneticiler masallarıyla uyutarak ve sizin yerinize biz hallederiz diyerek maalesef düzen varlığını sürdürecek.

Hüseyin Habip Taşkın

04.03.2023


SIRANIZI BEKLEMEK İSTEMİYORSANIZ...

     Seçimleri sorgulamamız gerekiyor. Hem seçim yapılıyor ve ardından Kayyım atanıyor.  Yeri geliyor  polis sorgusu, ardından adliyenin yol...