24 Ağustos 2018 Cuma

İnsanca Yaşamak Örgütlenmeden Geçer


Korkmak, susmak yapılanlara göz yummak. Sorunu çözmediği gibi suç ortağı olmak anlamına gelmektedir. Hangi sorun olursa olsun birey olarak hepimizi yakından ilgilendirir. Bireyselliği toplumsallığa çevirebilirsek olaya müdahale ettiğimiz gibi güçlü bir sesin var olduğunu karşımızdaki haramilerde fark eder ve geri adım atarlar. Atmasını sağlarız.

Türkiye coğrafyasında sorun alabildiğine çok ve hangi konuyu ele alırsanız alın kokuşmuşluk ve bireyselliği göreceksiniz. Bizler bireysellikten yana olmamalıyız. Dilimiz, ten rengimiz farklı olabilir ama hepimiz insanız. Emekçi, ezilen, sömürüleniz. Aynı havayı soluyoruz. İnsanca yaşamın, hiç kimseye muhtaç olmamanın, can güvenliğinin ve insani olan tüm değerleri hepimiz birey olarak düşünüyoruz.

Asgari ücretli çalışan kesim her iş alanında çoğaldı. Fakat ev kiraları, yiyecek, içecek derdi durmadan artmaya başladı. Su ve elektrik, doğal gaz parası durmadan artmaya başladı. Asgari ücrete yıllık zam oranı komik derecede olmakla birlikte oy verilen milletvekillerine yıllık yapılan zam gayet bonkörce yapılmaktadır.

Bence milletvekilleri bu bonkörce zammı hiç hak etmiyorlar. Asgari ücretle milletvekillerinin aldığı maaşta uçurum farkı olmakla birlikte halkla alay etme anlamını da taşımaktadır.

Milletvekillerinin ve ailelerinin harcamaları TBMM tarafından karşılanıyor. Bu bir haksızlıktır. Bir yandan ağzı açlıktan kokan insanlar, geçimlerini öyle böyle sağlayanlar ile diğer yandan el bebek gül bebek geçinenler.

Milletvekilleri bile seçilebilmek için milyarlar harcıyorlar. Sizler gerçekten bu vatanın rengârenk insanlarını seviyor musunuz?  Görünenler ortada insanların geçimleri, yaşamları ortada sizin yaşamlarınızda ortada.

Asgari ücretli köleleri Türkiye coğrafyasında mantar gibi çoğalttılar. Her iktidar döneminde olduğu gibi AKP iktidarı da dış ülkelerin sermayelerine utanmadan, sıkılmadan çağrıda bulunuyorlar! Ucuz iş gücü ülkemizde var. Yatırım yapabilirsiniz diye biz emekçileri pazarlama alanlarında yem yapabiliyorlar.

Asgari ücret yetmiyor. Bir evde iki kişi en azından çalışması gerekiyor. Ama ev kiraları da insanın ciğerini yakıyor. İnsanları gelecek kaygısı bunalıma itmiş dibe doğru sürüklüyor. Bu ülkeyi yönetenler utanmadan çalışanlara dolgun ücret verdiklerini savunurken İngiltere ve diğer ülkelerle bizlerin aldığı maaşı karşılaştırırken bir yandan kafa bulmaktadırlar.

Siyasi parti ayrımı yapmadan milletvekillerine sormak gerekir: Vicdanlarınız rahat mı? Belediye seçimleri geldi çattı. Pembe tablolar çizilirken oy avcılığı ninnilerle devam ettiğini ve halkın asgari ücret sorununu çözemeyen iktidar ve muhalefet partileri hangi şehrin, ilçenin, köyün sorununu çözecek…

Sorun çok büyük ama hiçbir sorun çözümsüz değildir. Sorunlar kolektif çalışmayla çözülür. Burjuva yasalarıyla, anlayışıyla çözülemez. Çünkü emek- sermaye çelişkisi belediyenin rant kavgasına da yansımaktadır.

Artık birlikte hareket etmenin zamanıdır. İnsanca yaşamak istiyorsak! Asgari ücretli köle olmayacağız diyorsak! Bu coğrafyayı tüm zenginliklerimizle bizler yöneteceğiz diyorsak! Bu işin yolu emekçilerin, yoksulların, ezilenlerin ve halkların birliği ve kardeşliğinden geçer diyorsak! El ele vererek örgütlenmeliyiz.

İnsanca yaşam bizim en doğal hakkımızdır. Ayrımcılığa, sömürüye, talana hayır.

Hüseyin Habip Taşkın

18.02.2014



Kırmızı Siyah Bilim Edebiyat Sanat

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Acılarımız Ortaktır

 Her halkın acıları birbirine benzer. İnsanca yaşamak her bireyin hakkıdır. İnsanca yaşıyabiliyor muyuz? Kendimizi birey olarak sorgulamamız...