12 Ağustos 2018 Pazar

Yaşamak İçin Mücadele www.tarimorkamsendiyarbakir.com


Yaşamak için mücadele vermek gerekiyor. Her insan kendi koşullarında yaşam mücadelesini veriyor. Aç kalmamak ve kimseye muhtaç olmamak her insanın isteğidir. Ama koşullar bazen insanları düzden ters edebiliyor. İnsanlar yaşamlarını bir biçimde sürdürüyor.

Hepimiz yaşadığı yerde işyerlerinin el değiştiğini ve kiralık ya da satılık olduğuna dikkat etmişizdir. Bazen dükkânlar sırasıyla boşalır, bir bakmışız birkaç ay sonra tutulmuş ve aynı yere aynı tarzda dönerci, tuhafiyeci, tekel bayisi ve diğerleri açılmış, aynı dükkânda aynı işi yapan farklı insanları gördüğümüzde bir an olsun düşünürüz! Burayı kiralayan kişi buranın yapısını, konumunu araştırdı mı? diye.

Dükkân kiraları iline ve ilçesine göre değişiyor. Yinede el yalıyor. İş kira vermekle bitmiyor. Maliyeye belirli aralıklarla vergi taksidinin yatırılması, SGK pirimi, muhasebeciye ödenen aylık. Elektrik ve su giderleriyle küçük esnaf sahipleri var olmak için ecel terleri döküyor. Küçük esnafın diğer giderleri de var. Bunlara ev kirası, elektrik, su, günlük ekmek “âdetine göre” ve diğer alış verişler, masraflar ve benzerlerini de ekleyebiliriz. Küçük esnafın işi gerçekten bu şartlarla zordur.

1998 yılında oturduğum yerde mezarlık durağı vardı. Sağında daracık bir cadde vardı. Caddenin uzunluğu pek o kadar fazla değildi. Fakat o cadde üzerinde 9 tane dönerci vardı. Bu dönercilerden birisi ilk önce açılışı yaptı. Aradan ay bile geçmeden arka arkaya döner dükkânları açıldı. Dayanamayan kapısına kilit vurdu. Zaman içinde hiçbir dönerci o caddede kalmadı.

Bizim insanlarımız bir alemdir. Biri dükkân açınca diğeri de dükkân açanın biraz ilerisine aynı dükkânı açınca bir bakmışsınız zincirleme aynı dükkândan çokça var. Aynı dükkânı o yer kaldırmadığı için sırayla iflaslar başlamaktadır. Çekilen kredi, biriktirilen nakit para, emekli ikramiyesi kişinin cebinden anında uçmaktadır. Birde bir yığın borcun altına girdiğini şahsın kendisi görmektedir.

Türk mutfağı, yemekleri, Boşnak, Arnavut börekleri ve diğer yiyecek maddelerini içeren dükkânlar benim yaşadığım yerde fazlasıyla var. O kadar çoğaldılar ki, yakında dükkânın kapısına kilit vuranlar çoğalır.

Belediye kanununda aynı işi yapan dükkân yan yana açılmaz diye bir madde var. Arada belirli bir mesafenin olması şart koşulmaktadır. Ama bazen kanun maddeleri de işlemez konuma geldiğini görebiliriz.

Bu sistem acımasız olursa insanlar yaşam mücadelesinde zorlu sınav verirler. Stresi bol bir sınavla işinin iyi olmasını ister. Çünkü yaşamak zorunda olduğu için ve ailesi için strese daha fazla girer.

Eşit ve adil olmayan vergi yükü altında bocalar. Kira parasını denkleştirmede bocalar. SGK pirimin de bocalar. Su ve elektrik faturasında bocalar. Ödemesi gereken ne varsa hepsinde bocalar.

Alış veriş merkezleri mantar gibi her yerde çoğalmaya başladı. Marketler zinciri her yeri sardı. Marketler arası rekabet küçük esnafı bitirdi. Sistemin işleyişi sermayeden yana ağır bastığını görmekteyiz.

Sabahın erken vaktinde açılan dükkânda akşamın geç saatine kadar beklemeleriyle sosyal yaşantılarından söz edemeyiz. Yaşamak insanca yaşamak küçük esnaf için bu ülkede çok zor.
  
  Hüseyin Habip Taşkın
           06.02.2012


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Acılarımız Ortaktır

 Her halkın acıları birbirine benzer. İnsanca yaşamak her bireyin hakkıdır. İnsanca yaşıyabiliyor muyuz? Kendimizi birey olarak sorgulamamız...