Cezaevleri bu ülkenin ayıbıdır. Hele hele ülkemizde devamlı cezaevi açılıyorsa, devletin, 
biz insanlara güvenmediği, her türlü baskı altında tutuldukları yer anlamına gelmektedir.

Cezaevlerinde insanları ıslah edildiklerini iktidara gelen hükümetler koro halinde aynı cümleyi hep söyledi. 
Cezaevinden ıslah olup da çıkan kim ya da kimler? 
Devletin cezaevi politikalarında insanları topluma kazandırma diye bir dertleri bugüne kadar olmadı. 
Söylenen cilalı sözler hep unutuldu.


Türkiye’nin kanayan yaralarından bir tanesi de cezaevleridir. 
Suçlular suçlarını çeksin mantığı ile hareket eden iktidar partileri kendi yönetimindeki hataları, 
çürümüşlüğü göz ardı ederken, benim iktidarım doğrudur der.
Doğan her çocuk masumdur. Cezaevine giren, çocuk, genç yaşlı, kadın, 
erkeğin suçu işlediğinde ilk önce devlet kendini sorgulamalıdır. Bu kişi bu suçu niçin işledi? diye.

Türkiye cezaevleri dünüyle bugünüyle kanayan bir yara olarak yoluna devam ederken, 
basına yansıyan işkenceleri, katliamları, hasta tutsakları, 
ırzına geçilen kişileriyle ve diğer sorunlarıyla kamburlaşırken, 
devlet alfabetik sıraya göre cezaevleri açma rekoru kırmaya günümüzde bile devam ettiğini görebilmekteyiz.

Kanun yapıcıları, uygulayıcıları özünde insani değerlerden uzak, halkına karşı suç işlemektedir. 
Yargılanması gereken devletin tüm işleyiş mekanizmalarıdır. 
Cezaevine girecek varsa bu alanda görev alan kişilerdir. Ülkeyi yönetenlerdir.
Toplum yapısına baktığımızda şiddet ve hakaret kültürü arttı. 
Kadına karşı barbar erkek egemen düzeninin katliamı arttı. 
İşçi katliamları arttı. Hakkını arayan, yasal protestosunu yapanlara polisin şiddeti arttı.
 İnsanların birbirine karşı güvensizliği arttı. Adalet denilen o mekanizmaya karşı güvensizlik arttı. 
Hangi sorunu ele alırsanız alın hepsi arttı.  Bu artışlarla sonumuz ne olacak? 
Cezaevleri açmak çözüm müdür?

‘Şakran Cezaevi’ diye bilinmekte olan İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu işkenceleriyle, 
tecavüzleriyle birçok kez gündeme geldi.  Peki, Adalet Bakanlığı bu konuda ne önlem aldı? 
Alınan önlemlerde çocukların sorunları çözüldü mü?
Basında yer alan haberde Şakran Cezaevi Müdürü Hamit Karslıoğlu’nun imzasını taşıyan 
kurum içi yazışmada, cezaevinde çocuk mahkûmların birbirlerine işkence yaptıkları ortaya çıktı. 
Okuyanın tüylerini ürperten evrakta yer alan bilgilere göre; 
zayıf çocukların büyüklerce cinsel istismara uğradığı, 
bu suçlardan ötürü cezaevine düşenlerin içeride de küçüklere tecavüz ettikleri ve 
bunu topluca yaptıkları ileri sürüldü.

Cezaevindeki bazı gardiyanların içeriye yasak madde sokturduğuna değinirken, 
Şakran Cezaevi eski sorunlarına yenilerinin eklendiğini rahatlıkla görebiliyoruz.

Şakran Cezaevi gibi diğer cezaevlerinin de güvenilir yerler olmadığı kesindir. 
Bu kafa yapısıyla cezaevleri sorunu çözülemez.
 Bu utanç, ayıp devletin olmakla birlikte, biz insanlarıdır. Duyarsız ve tepkisiz kaldığımız içindir.

Hüseyin Habip Taşkın
Yazarevi Topluluğu Derneği
25.02.2015

http://www.gorulmustur.org/icerik/cezaevlerinde-bulunan-muhalif-gazeteciler