3 Ağustos 2018 Cuma

Adalet Türkiye'in Neresinde? www.realitehaber.com


Birey olarak kendi düşüncenizi bir başkasına dayatamazsınız. Baskı altına alamazsınız. Çevrenizin yardımıyla dövemezsiniz. Tehdit edemezsiniz. Şiddete başvuramazsınız. Canını alamazsınız.

Yaşadığınız yer Türkiye ise dayatmaların her türlüsüyle birey olarak, toplum olarak karşı karşıya kalabildiğiniz de olabiliyor. Bu dayatmaların sonucunda devlet sisteminin işleyişinden kaynaklı ölümlerde olabiliyor.

Türkiye’de insan yaşamının bir değeri olmadığı gibi çok kolay yolla insan harcanabiliyor. AKP açıktan Türk-islam sentezini geçmişteki diğer iktidar partileri gibi dayatırken, yerini sağlamlaştırdığı ölçüde halka ve halklara her yol serbesttir ilkesinden hareket ederek baskı ve şiddeti temel almaya devam ediyor.

2013 ve 2014 AKP iktidarında bunlar yaşanırken polisin, halka, halklara karşı takındığı tutum karşısında şiddeti ve insan ölümleri artmaya başladı. Bu artış elbette bir devlet politikasına dayanmakla birlikte, polis bu gücü ve emri iktidarda bulunan AKP’den, İçişleri Bakanlığından ve o bölgenin üst düzey yöneticilerinden almaktadırlar.

Roboski katliamı unutulmadı. Ölenler Kürt halkından olmakla birlikte onlarda birer candı. Gezi Direnişinde gençlerimizi toprağa verdik, onlarda birer candı. AKP iktidarı karşılarında muhalif istemediği gibi barışçıl eylemlere şiddetle, polis aracılığıyla karşılık verirken, Erdoğan’ın seçimlerden yüksek oyla çıkmasının vermiş olduğu sarhoşlukla söylemiş olduğu her sözde muhalif gördüklerine öfke ve kin kusmaktadır. Bu söylemlerle açıktan mezhep ayrımcılığı yaparken, ırkçılığı da körüklemektedir.

Okmeydanı Cemevi’nde cenazeye katılan Uğur Kurt (30), Berkin Elvan için yapılan bir eyleme müdahale eden polisin açtığı ateş sonucu cemevinin bahçesinde çenesinden vurularak ağır yaralandı. Uzun süre ambulans bekleyen Kurt, kaldırıldığı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ameliyata alındı. Uğur Kurt, akşam saatlerinde yaşamını yitirdi.

Okmeydanı’nda bir kişi daha yaşamını yitirdi.

Gezi Direnişinde devletin polisleri Erdoğan’ın söylemiyle destan yazmışlardı. AKP’nin polisi destan yazmaya Uğur Kurt’u öldürerek devam ettiklerini görmekteyiz. Bu destan değildir! Açıktan hedef almadır. Öfkedir! Kindir!

Uğur Kurt'un vurulduğu Okmeydanı Cemevi avlusunda Alevi dernekleri yöneticileri açıklama yaptı. İlk olarak Hacı Bektaş Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez konuştu. Geçmez, "24 saat geçmesine rağmen Türkiye Cumhuriyeti'nin savcıları cemevine gelme cesaretini göstermediler" dedi.

TC’nin savcıları da sistem savcılarıdır. İktidar partisi ne söylerse onu yaparlar. Pratik yaşamımızda gördüğümüz gibi sistem savcıları, hâkimleri de adaletin uygulamasından uzak olduğu gibi vicdanları da yoktur.

Soma katliamı protestolarında Türkiye genelinde hemen hemen polisin şiddeti vardı. Koruma ordusu eşliğinde Erdoğan vatandaşına tokat atarsa, Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel’de yere yatırılan ve özel harekâtçıların arasında bulunan maden işçisine tekme atarsa Türkiye’de hangi demokrasiden söz edeceksiniz? Bunun adı faşizmdir.

Erdoğan’ın dediği gibi ‘dindar nesil yetiştireceğiz’ derken, bizden olmayanlar hedef tahtasındadır demeye getirmektedir. Erdoğan açıktan mezhep çatışmasını körüklemektedir.
Sandık çözüm olmadığına göre, adalet mekanizmasının olmadığına göre eşit koşullarda birlikte, hakça paylaşmak, yaşamak için sokaklar elbette hak arama yeridir.
Hüseyin Habip Taşkın
25.05.2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Acılarımız Ortaktır

 Her halkın acıları birbirine benzer. İnsanca yaşamak her bireyin hakkıdır. İnsanca yaşıyabiliyor muyuz? Kendimizi birey olarak sorgulamamız...