Dünyanın birçok yerinde olaylar var.
Türkiye’de bile var. Yazı yazılacak malzeme bile var. Konu çokluğu deseniz o da
var. Gündem boş olmadığı gibi dopdolu olmakla birlikte ne istersen var. Gündemi
hep var eden insanoğludur. Bana göre insanoğlu acayip bir yaratıktır. Bu acayip
yaratıklar dünyada var mı? Var.
Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimi
için başta TBMM’sinde partileri bulunanlar kendi partileri içinde ‘halkı
kucaklayacak’ bir şahsiyet arayışı içine girdiler. Bugüne kadar halkın
kucaklandığını görmedim?
Cumhurbaşkanı sistemin yani işleyişin
bir parçasıdır. TBMM’sinden çıkan yasaları onaylama yeridir dersek daha doğru
olur. Çıkan yasalar halkın iyiliğine olan yasalar değildir. Çıkan yasalar hep
sermayenin iyiliği ve rahatı için hazırlanmıştır. Milletvekillerinin çoğunluğu
ile yasalar onaylanmış ve Cumhurbaşkanı da bu yasaları elleri titremeden
onaylamıştır.
Cumhurbaşkanı, askeri darbe ve iktidar
partisi, koalisyon hükümeti yönetiminde çıkan her kanun maddesinde onay vererek
uyum içinde çalışmıştır. Bu bağlamda Cumhurbaşkanı herkese eşit mesafede
duramaz. Bu ilişki çıkar açısından ortak alanda buluşma yeri olmakla birlikte
sermayenin rahat nefes alabileceği olanakların önünü açılması anlamına
gelmektedir.
CHP ve MHP çatı adayı arayışını Ekmeleddin İhsanoğlu ismini açıklayarak son buldu. CHP içinde bu isme karşı olan Kemalistler,
ulusalcılar ve kendisini daha ilerici sol olarak tanımlayanlar isyan bayrağını
açtı.
Ekmeleddin İhsanoğlu’na araştırmacı yazar Uğur Mumcu 188-189 sayfalarında
Rabıta adındaki kitabında yer verir:
Önce fetva sağlanıyor,
sonra da Müslüman yurttaşların paraları İslamcı kuruluşlarda toplanıyor.
“İslami Tekafül Kurumu”na bu fetva “Dünya İslam Birliği”
tarafından sağlanmıştır.
Milli Gazete'nin
Almanya'daki baskılarında boy boy “Tekafûl” ilanlarına rastlanıyor.
Milli Gazete'de de İslami finans kurumlarına para yatırmayı savunan yazılar
yayımlanıyor. Bu yazılar -örnek Nihat Abdullahoğlu'nun yazısı – İslami Tekâfül
Kurumu’nun ilânlarında yer alıyor.
Şirketler,
Dernekler,
Vakıflar.
Dinsel akımlara mali
destek sağlayan bu üç kanal...
Şirketler, Suudi
Arabistan kökenli finans kurumları ile ortaklaşa para kazanıyorlar.
Kazanılan paranın bir
kısmı siyasal amaçlı dinsel akımlar için ayrılıyor.
Siyasal amaçlı dinsel
akımların tek kaynağı, tabii ki Suudi kökenli şirketler değil. İranlı
işadamlarının Türk ortaklar ile oluşturdukları şirket sayısında son yıllarda
bir sıçrama görünüyor.
Bu şirketlerin
gelirlerinin bir kısmı da siyasal amaçlı dinsel akımlara gidiyor.
“Bahariye Mensucat”
sahibi Eymen Topbaş, öteden beri siyasal amaçlı dinsel vakıflarla ilgilidir.
“İlim Yayma Vakfı”
1973 yılında “İlim Yayma Cemiyeti” kurucularınca oluşturuluyor.
Kurucular, Abdülkadir
Çavuşoğlu, Yusuf Türel, H. Tahsin Uğur, Nazif Celebi ve arkadaşları.
Vakfın yönetim
kurulunda şu üyeler görevlendiriliyor: Eymen Topbaş, Sabri Ülker, Rıfat
Tandoğan, Osman Kılıç ve Mehmet Aydın.
Yönetim Kurulu Başkanı
Eymen Topbaş, Genel Müdür Nahit Rıfkı Dinçer.
Vakfın, 1983
rakamlarına göre sermayesi 533 milyon 315 bin 301 lira. Bugünkü para ile aşağı
yukarı 1 milyar lira.
“İlim Yayma Cemiyeti” üyesi ve Aydınlar Ocağı eski Genel
Başkanlarından Prof. Salih Tuğ’un da yönetimde görev aldığı bir başka vakıf da “İslami
İlimler Araştırma Vakfı”dır.
Bu vakfın Yönetim
Kurulu Başkanı Dr. Ali Özek’tir.
Doç. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, Prof. Dr. Asal Ataseven de vakfın yönetim kurulunda görevlidirler.
“İlim Yayma Cemiyeti”nin önemli adlarından Yusuf Türel, amacı
«manevî ve müsbet ilimleri yayma” olan “Ömer Derin Vakfı”nda da
görevlidir.
“Al Baraka” ile birlikte “Bereket Vakfı”nı
kuran Abdullah Sert’in, Ahmet Çakır, Alaatttin Şahin, Ali Emirosmanoğlu, Ali
Erli ve Bahri Bayram ile birlikte kurdukları “Ensar Vakfı” adında bir
başka vakıf daha vardır. Bu vakıf 1979 yılında kurulmuştur.
1969 yılında kurulan “Türkiye
Milli Kütür Vakfı”nın Yönetim Kurulu Başkanı Özal’dır.
Vakıf, Zeki Aytaç,
Halil Aktar, Cevat Babuna ve eski TBMM Başkanlarından Ferruh Bozbeyli
tarafından kurulmuştu.
1983 rakamlarına göre
bilançosu 75 milyon 692 bin TL olan vakfın öteki yöneticileri arasında,
“İlim Yayma Cemiyeti” yöneticisi, Aydınlar Ocağı Başkanı Prof. Salih Tuğ da
bulunmaktadır.
Vakfın Genel Müdürü,
Kemal Özpınar, Genel Sekreteri Muzaffer Somay'dır. Alaattin Kısakürek, Hulisi
Çetinoğlu, Mehmet Uzun da vakfın öteki yöneticileridir.
CHP ve MHP, Ekmeleddin İhsanoğlu’na umut bağlamış durumdadır.
AKP’de aday Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır. Abdullah
Gül’ü ikna etmek için AKP kurmayları çalışmalarını yürütmektedirler. Turgut Özal Cumhurbaşkanı iken Başbakan
koltuğuna ‘emanetçi’ Yıldırım Akbulut’u getirdi. 31 Ekim 1989-15 Haziran1989.
Vladimir Putin’ ile Dimitriy Medvedev Rusya’da dönüşümlü
olarak Başbakan, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmaktadırlar. Erdoğan büyük
olasılıkla bunun gibi bir yapılanma ile Gül ile dönüşümlü koltuk sevdasında
uzun yıllar kalmayı hedefliyor.
HDP ise iyi niyetiyle halkı ve halkları kucaklayacak bir
Cumhurbaşkanı arayışındadır. Gözden kaçırmamamız gereken şudur. Yasal parti
konumunda olan HDP birtakım konuları dayatabilir. Bunun başarılı olma şansı bu ülke
coğrafyasında çok zordur. Bu coğrafya genelinde devletin işlemiş olduğu faili
meçhul cinayetler, katliamlar döneminde Cumhurbaşkanları da suçludur. Olan
olaylar karşısında Cumhurbaşkanlığı seçimi boykot edilmelidir.
Hüseyin Habip Taşkın
21.06.2014
Kırmızı Siyah Bilim Edebiyat Sanat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder