24 Ağustos 2018 Cuma

Bir Seçimden Diğerine Değişen Ne?


Dünyanın birçok yerinde olaylar var. Türkiye’de bile var. Yazı yazılacak malzeme bile var. Konu çokluğu deseniz o da var. Gündem boş olmadığı gibi dopdolu olmakla birlikte ne istersen var. Gündemi hep var eden insanoğludur. Bana göre insanoğlu acayip bir yaratıktır. Bu acayip yaratıklar dünyada var mı? Var.

Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimi için başta TBMM’sinde partileri bulunanlar kendi partileri içinde ‘halkı kucaklayacak’ bir şahsiyet arayışı içine girdiler. Bugüne kadar halkın kucaklandığını görmedim?

Cumhurbaşkanı sistemin yani işleyişin bir parçasıdır. TBMM’sinden çıkan yasaları onaylama yeridir dersek daha doğru olur. Çıkan yasalar halkın iyiliğine olan yasalar değildir. Çıkan yasalar hep sermayenin iyiliği ve rahatı için hazırlanmıştır. Milletvekillerinin çoğunluğu ile yasalar onaylanmış ve Cumhurbaşkanı da bu yasaları elleri titremeden onaylamıştır.

Cumhurbaşkanı, askeri darbe ve iktidar partisi, koalisyon hükümeti yönetiminde çıkan her kanun maddesinde onay vererek uyum içinde çalışmıştır. Bu bağlamda Cumhurbaşkanı herkese eşit mesafede duramaz. Bu ilişki çıkar açısından ortak alanda buluşma yeri olmakla birlikte sermayenin rahat nefes alabileceği olanakların önünü açılması anlamına gelmektedir.

CHP ve MHP çatı adayı arayışını Ekmeleddin İhsanoğlu ismini açıklayarak son buldu.  CHP içinde bu isme karşı olan Kemalistler, ulusalcılar ve kendisini daha ilerici sol olarak tanımlayanlar isyan bayrağını açtı.

Ekmeleddin İhsanoğlu’na araştırmacı yazar Uğur Mumcu 188-189 sayfalarında Rabıta adındaki kitabında yer verir:
Önce fetva sağlanıyor, sonra da Müslüman yurttaşların paraları İslamcı kuruluşlarda toplanıyor.
“İslami Tekafül Kurumu”na bu fetva “Dünya İslam Birliği” tarafından sağlanmıştır.
Milli Gazete'nin Almanya'daki baskılarında boy boy “Tekafûl” ilanlarına rastlanıyor. Milli Gazete'de de İslami finans kurumlarına para yatırmayı savunan yazılar yayımlanıyor. Bu yazılar -örnek Nihat Abdullahoğlu'nun yazısı – İslami Tekâfül Kurumu’nun ilânlarında yer alıyor.
Şirketler,
Dernekler,
Vakıflar.
Dinsel akımlara mali destek sağlayan bu üç kanal...
Şirketler, Suudi Arabistan kökenli finans kurumları ile ortaklaşa para kazanıyorlar.
Kazanılan paranın bir kısmı siyasal amaçlı dinsel akımlar için ayrılıyor.
Siyasal amaçlı dinsel akımların tek kaynağı, tabii ki Suudi kökenli şirketler değil. İranlı işadamlarının Türk ortaklar ile oluşturdukları şirket sayısında son yıllarda bir sıçrama görünüyor.
Bu şirketlerin gelirlerinin bir kısmı da siyasal amaçlı dinsel akımlara gidiyor.
“Bahariye Mensucat” sahibi Eymen Topbaş, öteden beri siyasal amaçlı dinsel vakıflarla ilgilidir.
“İlim Yayma Vakfı” 1973 yılında “İlim Yayma Cemiyeti” kurucularınca oluşturuluyor.
Kurucular, Abdülkadir Çavuşoğlu, Yusuf Türel, H. Tahsin Uğur, Nazif Celebi ve arkadaşları.
Vakfın yönetim kurulunda şu üyeler görevlendiriliyor: Eymen Topbaş, Sabri Ülker, Rıfat Tandoğan, Osman Kılıç ve Mehmet Aydın.
Yönetim Kurulu Başkanı Eymen Topbaş, Genel Müdür Nahit Rıfkı Dinçer.
Vakfın, 1983 rakamlarına göre sermayesi 533 milyon 315 bin 301 lira. Bugünkü para ile aşağı yukarı 1 milyar lira.
“İlim Yayma Cemiyeti” üyesi ve Aydınlar Ocağı eski Genel Başkanlarından Prof. Salih Tuğ’un da yönetimde görev aldığı bir başka vakıf da “İslami İlimler Araştırma Vakfı”dır.
Bu vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ali Özek’tir.
Doç. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, Prof. Dr. Asal Ataseven de vakfın yönetim kurulunda görevlidirler.
“İlim Yayma Cemiyeti”nin önemli adlarından Yusuf Türel, amacı «manevî ve müsbet ilimleri yayma” olan “Ömer Derin Vakfı”nda da görevlidir.
“Al Baraka” ile birlikte “Bereket Vakfı”nı kuran Abdullah Sert’in, Ahmet Çakır, Alaatttin Şahin, Ali Emirosmanoğlu, Ali Erli ve Bahri Bayram ile birlikte kurdukları “Ensar Vakfı” adında bir başka vakıf daha vardır. Bu vakıf 1979 yılında kurulmuştur.
1969 yılında kurulan “Türkiye Milli Kütür Vakfı”nın Yönetim Kurulu Başkanı Özal’dır.
Vakıf, Zeki Aytaç, Halil Aktar, Cevat Babuna ve eski TBMM Başkanlarından Ferruh Bozbeyli tarafından kurulmuştu.
1983 rakamlarına göre bilançosu 75 milyon 692 bin TL olan vakfın öteki yöneticileri arasında, “İlim Yayma Cemiyeti” yöneticisi, Aydınlar Ocağı Başkanı Prof. Salih Tuğ da bulunmaktadır.
Vakfın Genel Müdürü, Kemal Özpınar, Genel Sekreteri Muzaffer Somay'dır. Alaattin Kısakürek, Hulisi Çetinoğlu, Mehmet Uzun da vakfın öteki yöneticileridir.
 CHP ve MHP,  Ekmeleddin İhsanoğlu’na umut bağlamış durumdadır.

AKP’de aday Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır. Abdullah Gül’ü ikna etmek için AKP kurmayları çalışmalarını yürütmektedirler.  Turgut Özal Cumhurbaşkanı iken Başbakan koltuğuna ‘emanetçi’ Yıldırım Akbulut’u getirdi. 31 Ekim 1989-15 Haziran1989.

Vladimir Putin’ ile Dimitriy Medvedev Rusya’da dönüşümlü olarak Başbakan, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmaktadırlar. Erdoğan büyük olasılıkla bunun gibi bir yapılanma ile Gül ile dönüşümlü koltuk sevdasında uzun yıllar kalmayı hedefliyor.

HDP ise iyi niyetiyle halkı ve halkları kucaklayacak bir Cumhurbaşkanı arayışındadır. Gözden kaçırmamamız gereken şudur. Yasal parti konumunda olan HDP birtakım konuları dayatabilir.  Bunun başarılı olma şansı bu ülke coğrafyasında çok zordur. Bu coğrafya genelinde devletin işlemiş olduğu faili meçhul cinayetler, katliamlar döneminde Cumhurbaşkanları da suçludur. Olan olaylar karşısında Cumhurbaşkanlığı seçimi boykot edilmelidir. 

Hüseyin Habip Taşkın

21.06.2014



Kırmızı Siyah Bilim Edebiyat Sanat

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Acılarımız Ortaktır

 Her halkın acıları birbirine benzer. İnsanca yaşamak her bireyin hakkıdır. İnsanca yaşıyabiliyor muyuz? Kendimizi birey olarak sorgulamamız...