Hepimiz kitap okumalıyız. Okuduğumuz kitabı
paylaşmalıyız. Ne anladıysak onu etrafımızdakilerle paylaşmalıyız.
Özellikle bir dönemi anlatan kitaplarda, yazarın yaşadıklarını,
tanıklık ettiği olayları kavrarız.
Bende size okuduğum, etkisinde kaldığım, sade
dille yazılmış olan Ali Fuat Karagöz’e ait olan ‘Cinayetleri Gördük’
anı-romanından söz etmek istiyorum: Kitap Ortak Yaşam tarafından Temmuz 2013’te
yayınlandı. İki yüz elli dört sayfadan oluşmaktadır.
Ali Fuat Karagöz’ün ilk anı-romanıdır. Yazar,
1978-1982 yılları arasında yaşanan olayların tanığıdır. O dönemi yaşayan
kırktan fazla TEK-DER’linin anlatımıyla gelişen olayları
aktarmıştır.
Ali Fuat Karagöz, Ankara’da üniversiteyi
okurken başından geçenleri anlatıyor. Yazar, bir gün toplu halde olan
arkadaşlarına faşistlerce okula yakın bir sokakta kurşunların yağdırıldığına
tanıklık ediyor.
İşkencede kendisine ve başkalarına yapılan
insanlık dışı uygulamaları, cezaevi süreci ile sıkıyönetim mahkemesinde
yargılanmasını anlatıyor.
Kitabın detayına girmek istemiyorum.
‘Cinayetleri Gördük’ kitabını o günleri yaşayanlar veya yaşamayanların
okumasını öneririm. Bu kitabı okuduktan sonra kendinizi farklı yerlerde
bulacağınıza eminim.
1976-1980 yılları arasında devrimci
mücadelenin yükseldiği dönemlerdi. Öyle anlatıldığı gibi bir sağ-sol
çatışması değildi yaşananlar. Faşist devletin ezilen, yoksul, sömürülen
insanlara saldırısı vardı. Devrimci mücadele içinde farklı hareketlerden olan
insanlar vardı. Bu insanların kişisel menfaatlerini geri plana iterek,
hataları, eksiklikleri olsa da, canla başla insanların üzerindeki sömürünün
kalkması, eşit koşullarda bir yaşam sağlanması, paylaşması, birlikte hareket
etmesi ve insani değerleri taşıyan ne varsa uygulanması vardı. Bunun için bir
çok devrimci kendi bedenini faşizme karşı siper etmiştir.
12 Eylül1980 askeri faşist darbesi ile
işkencehaneler, cezaevleri, askeri cezaevleri dolup taşmıştı. Devrimciler idam
sehpalarına çıkartılıyordu. Şubelerde, cezaevlerinde işkence sonucunda ölen
devrimciler, her türlü insanlık dışı uygulamalarla iç içe kalıyorlardı. Her
yerde devrimci avı başlatılmıştı. Her yurttaş potansiyel birer suçlu
sayılıyordu. Bir dönem böyle geçti ama insanlarda ağır izler bıraktı.
Şu an yapılması gerekenlerden bir tanesi: 12
Eylül1980 askeri faşist darbesi, öncesi ve sonrası dönemleri yaşayanların,
tanık olanların gelecek kuşaklara yaşadıklarını aktarması gerekliliğidir.
Sistemle özdeşleşenler, 12 Eylül 1980 askeri faşist dönemini kulaktan dolma
yazılarla, allayarak, pullayarak romanlaştırdılar. Bu yazar tayfası her iktidar
döneminde halkın ve halkların sorunlarına değinmediler.
Onun içindir ki, 12 Eylül1980 askeri faşist
darbesi, öncesi ve sonrası dönemleri yaşayanlar, tanık olarak yazmalıdır.
Sermayeden yana olanlar yazamaz. Bizim değerlerimiz üzerinden rant, şan, şöhret
elde edemezsiniz. Buna da hakkınız yoktur.
Ali Fuat Karagöz kendi yaşadıklarını,
duyduklarını sade dille yazdığı için gelecek kuşaklara değerli bir anı-roman
bıraktığı için kendisine şahsım adına teşekkür ederim.
Hüseyin Habip Taşkın
08.10.2014
İsteme
Adresi:
Ali Fuat Karaöz
afkaraoz@hotmail.com
Ali Fuat Karaöz
afkaraoz@hotmail.com
Tel: 0537 285 55 71
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder