5 Ağustos 2018 Pazar

Dünyanın Adaleti Yoktur Barbarlığın Hakimiyeti Vardır www.realitehaber.com


Dünyayı yöneten zalimlerin, ülkeleri paylaşım dansı o ülkenin yapısına göre şırınga edilerek, bu şırınga göz boyama ile uyuşturularak, beyinlere direk hitap eder. Yaşanılan dünyada birileri sömürü ağını daha fazla acımasızca, militarist gücünü kullanarak, ipleri eline alarak, aldığını varsayarak terör estirir.
2018 yılındayız, dünya denilen yerde, parsellere ayrılarak, güçlü olanlar, güçsüz olanlara yaptırımlarını uygular. Bombalarla, kurşunlarla o parsellenen yerin üstüne acımasızca çöker. Ya da yaptırımlar dizisi uygular. Bunlar olurken kendisinde bunu bir hak olarak görür. Bu doğa kanunu değildir. Sömürü, barbarlığın kendi anlayışıdır. Bunun adı emperyalizmdir.


ABD vurucu bir güçtür. Diğer ülkelerce desteklenir. Bir de Amerika’nın onayı alınmadan iktidar koltuğuna oturamaz kişi. Ters yaptığında gerekirse kellesini bile alabiliyor. Kaddafi, Saddam Hüseyin bunun açık bir örneğidir. Ufak bir itaatsizlik can kaybına kadar gidiyor.
Birileri ben dünyanın ağabeysiyim diye kükrüyor. İktidara getirdiği kişide kendi düzenini kurmaya çalışırken, büyük ağabeyinin istekleri dışına çıkıp, başka bir sömürücülerle dirsek temasta olunca, işler karışıyor. Diğer sömürücü ve ortakları da kafa tutan tek adama el altından ince ayarını veriyor olmalı ki, kendisini en yiğit kişi olarak görüyor. Halk arasında deyim yerinde olur mu bilmem ama ortada bir ‘it dalaşı’ vardır.


Gelelim asıl konumuza; Donald Trump ağır ağabey benim demeye getiriyor. Erdoğan’a seni koltuğa oturtan biziz, sahibin biziz demeye getiriyor. Erdoğan kurnaz bir politikacıdır. Emperyalistlerin her dediğini uygulasa da, onlara ters olan davranışlarda bulundu. Rusya’ya ile yakınlaştı. Silahların bir bölümü Rus malı olarak ülkemize gelecektir.

Pastanın bölüşülmesine Rusya’nın da dâhil edilmesi kabul edilemez. Birde kendi başına Arap milliyetçiliğine, İslam liderliğine soyunmuş hali hiç hoş karşılanmadı.

Rusya, İran ve Çin Türkiye’nin AB ile ABD’nin arasının açılmasını istemiyor gözükse de el altından Türkiye’ye tam gaz veriyorlar. Erdoğan kendi imparatorluğunu ilan edebilmesi içinde kendi tabanını ayakta tutabilmesi için tavır koymaya çalışıyor. Oynanan oyun çok tehlikelidir.

ABD’li rahip Brunson’un cezaevinde olması, ev hapsi koşuluyla tahliye edilmemesi ile başlayan süreç bahane edilerek ABD’nin Türkiye’ye bir dizi yaptırımlar uygulamaya başlaması ile gelişmelerin sıcaklığı devam ediyor.

Bakanlardan Abdülhamit Gül,  Süleyman Soylu’’nun mal varlıklarına el konulmuş!  İki Bakanda yalanlasa da, şu soruyu sormalıyız. İçeride muhaliflerine çatarken, Erdoğan ABD karşısında gayet uysal çocuğu oynuyor. Neden?

Bakanlardan Abdülhamit Gül,  Süleyman Soylu’nun Amerika’da mal varlığı donduruldu açıklamasını dünya ülkeleri duydu. Bu mal varlıkları nelerdir? İftira atılıyorsa eğer neden Amerikan devleti aleyhine dava açılmıyor?

ABD ile askeri ve ekonomik anlamda ilişkiyi kesin. Hani uçak yapabilecek kapasitedeydik? Neden emperyalist ülkelerden silah alımı yapılıyor?

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Singapur’da bir araya geldi; bakanlar uzlaşma sinyali vermedi.

Dünya ülkelerinde adalet var mı? Yok! Türkiye’de de adalet yok!

Gelelim gelişmeler üzerine? Türkiye Rusya, İran ve Çin’in desteğiyle ABD’ye savaş açabilir mi? Etrafta konuşulanlardan biride budur. İt dalaşında Türkiye böyle bir hamleye kalkışırsa eğer ağır darbe alır. Bu ülkenin hepten emperyalizmin isteğiyle parsellere ayrılmasına döner.

Erdoğan belki şöylede düşünmüş olabilir! Koltuğumu ve imparatorluğumu, şeriata giden yolu bu sayede sağlamlaştırırım. Ver gazı millete, sür gençleri cepheye… Kendi çocukları dokunulmaz olduğu için şirketlerinin başında işlerini görmeliler mantığı yatacaktır.

Bu konuşulanlar bir varsayım üzerinden gidiyor.

Emperyalizm oyunun içinde piyonlarını sahaya sürüyor. Türkiye coğrafyasında gelecek çok karanlıktır. Bunu söyleyebilirim.  Yalnız kendi anti faşist, emperyalist birliğimizi sağlamamız gerekiyor. Bu ülkenin tüm halkları, sosyalistleri, sosyal demokratları,  liberalleri, aydınları, sistemden hoşnut olmayanları birleştirecek ortak noktalar oluşturmalıyız.

12 Eylül 1980 öncesi nasılda üretkendik! Bir hatırlayalım. Bunu başaracak gücümüz vardır. Benim umudum var…

68’liler, 78’liler ruhu hey hey!

Hüseyin Habip Taşkın
04.08.2018


http://www.realitehaber.com/2018/08/05/dunyanin-adaleti-yoktur-barbarligin-hakimiyeti-vardir/





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Acılarımız Ortaktır

 Her halkın acıları birbirine benzer. İnsanca yaşamak her bireyin hakkıdır. İnsanca yaşıyabiliyor muyuz? Kendimizi birey olarak sorgulamamız...