Güzelim
tarım ülkesi nasıl yok edildi? Aklımıza gelen soruları çoğaltabiliriz. Bölge
bölge interneti kurcalayın satılık tarlalar ve araziler var. Ucuz fiyatına
gidiyor. Seçimden sonra daha düşüğe gideceğe benziyor.
Tarımı
asıl bitiren belirgin olarak 12 Eylül 1980 askeri darbesidir. Hem de Amerika
emrettiği için bu faşist darbe gerçekleştirildi. Konumuz tarım olduğundan bu
yönden bakacağız.
Tarımı
emperyalistler ‘sömürücüler’ bitirtti. Kendi ülkelerinde ürettikleri
yiyecekleri getirmemiz için darbenin yapılması şarttı. Başa gelen kuklalar anarşiyi
önlüyoruz diye tarımın bitmesi için hazırlıklara başladılar.
Turgut
Özal diye bir şahsiyet vardı. ANAP partisi kurucularından ve Genel Başkanıydı.
Tek başına iktidara geldiğinde liberal ekonomiyi savundu. Aslında ev ödevi
olarak bu şahsın eline kâğıt parçasını tutuşturdular. Ya da beynine girmesi
için bolca anlattılar.
İktidara
getirdikleri sömürücüler elbette icraat bekliyorlardı. Fabrikaların
özelleşmesinin adımı bu iktidar döneminde atıldı. Özal’ın bir konuşması aklımda
kaldığı kadarıyla: ‘Çiftçi ucuza malını vermez ise dışarıdan getirtiriz’
demişti. Aynen de öyle oldu pirinç ve şeker ülkemize giriş yaptı.
Bizler
ne yaptık? Ucuz diye kilo kilo aldık. Oysa her alışımızda tarımımızın dibine
konan bombadan habersizdik. Halk olarak oynanan tezgâha dolaylı yoldan ortak
olmuş olduk.
Biraz
gerilere gidelim: 12 Eylül 1980 askeri darbesi ile kurulan partilerde
milletvekilleri olacakları askeri darbeciler gözden geçirdiler. Kimilerini
sakıncalı gördüler.
İktidar
olan ANAP döneminde tarımın ters takla getirilip bitirilmesi ve uygulamaya
koyulması ile başlayan süreçte koalisyon hükümetleri bu işleyişin takipçileri
oldu.
DSP- ANAP- MHP koalisyonunda Kemal Derviş’i
ekonomiyi düzeltmesi için çağırmışlardı. Her yetkiye sahip olan bu şahısın da
tarımımızı nereye getirdiği bellidir.
AKP
iktidarı tarımın bitirilmesinde en çok katkı koyan partidir. Daha doğrusu askeri
darbeden günümüze gelen partiler, koalisyon hükümetleri suçludur.
Emperyalistlerin vermiş olduğu bitirme planına özeleştirmeleri katarak işin
içinden çıkılmaz bir hal aldı. Hiçbir parti ak kaşık değildir.
AKP
bir çıkmaza girdi. Kendi seçmeni bile isyan ediyor. Çelişki ekonomik olarak her
kesimi zorluyor. Tekelci sermaye hariçtir.
Tanzim
satışlarla bu işler düzelmez. Halkın hakkını alabilmesi için birleşmesi
gerekiyor. İnsanca yaşamak istiyoruz şiarını yaygınlaştırmalıdırlar. Bu işin
bir çözümü vardır! O da sosyalizmdir.
Hüseyin
Habip Taşkın
13.02.2019
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder