Toplumun
çoğunluğu olanlardan yılmış durumda, öyleyse demokratik haklarına sahip çıkamayanlar,
zamlara, baskılara, sömürüye, yolsuzluğa ve diğer olumsuzluklara sesini yükseltemeyenlere,
bir araya gelmeye korkanlara ne demeli? Bence:
“Susan
ve içine kapanan bir toplum istemiyoruz.” demelidirler.
Daha
ne demeliler? Bence kendilerine sorular sormalıdırlar:
“Birey
olarak niçin susuyorum? Neden içine kapanık biriyim?”
Sorular
çoğalabilir ve yanıtları da bulunabilir.
Şu korkuyu
düşüncenizden parçalayıp atın. Kendinizi
yenileyin.
Ay’dan,
Mars’tan gelmediğinize göre, dünya denilen yerde TC devletinde yaşadığınıza
göre; burada olan bitene sessiz kalamazsınız? Köle gibi yaşamak ister misiniz?
Gerici bir anlayışı, Arap kültürünü bizlere dayatılmasını kabul eder misiniz?
Hepimizin
bildiği gerçeklerden bir tanesine değineceğim:
Gençler üniversite bitiriyor. Bir ya da iki
tane diyelim. İş bulabiliyorlar mı? Çoğunluğu bulamıyor. Kimileri partilerin
kapısını çalıyor. Ağırlıklı AKP’nin kapısı çalınıyor. Belediyelerin kapısı
çalınıyor. Kısacası torpil aranıyor. Bu olup bitenler bir utançtır.
Bu
çocuklar sizlerden birisinin olma ihtimali vardır. Olmasa da, zamanı gelince
üniversite bitirecektir. Ya sonra yine aynı tantana devam edecektir. Çocuğunuzun
okuması için boğazınızdan keseceksiniz. Yasal tefeci olan bankanın birinden
kredi alacaksınız. Faiziyle geri ödeyeceksiniz. Canınız çıkacarçasına.
Çocuğunuz
okurken zaten streslisiniz. Çünkü işsiz kalacağından korkuyorsunuz? Bir yandan
avanta ile köşe dönenleri görüyorsunuz. Yalakalık yapanları görüyorsunuz.
Susuyorsunuz. Bence hata yapıyorsunuz.
Ben
sadece bir konuyu gündeme getirdim. Hangi konuyu ele alırsanız alın! Düzenden
pis kokular yayılıyor. O halde insanca yaşamak için hakkınızı arayın. İnsanlar
meydanlarda hak arıyor ama sizler susuyorsunuz. Yoksa zavallı mısınız? Bence
değilsiniz. Sadece biraz cesaret, sonra daha fazla cesaret.
Olan
bitenler hiçbirimizin alın yazısı, kaderi değildir. Bu dünyayı güzelleştirmek
biz emekçilerin ellerindedir. İnsanca yaşamaya evet demeliyiz.
Hüseyin
Habip Taşkın
11.10.
2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder