İnsanca
yaşamak herkesin hakkıdır. Hakkı olmasına ama o hakkımızı birileri gasp ediyor.
Demokrasi adına nutuk çeken, sonrada muhalif gördüklerini yok eden bir dünyada
yaşıyoruz. Daha doğrusu yönetenler zalimdir.
Yönetenler;
aydınlığa merhaba diyenleri, sosyalistleri, sistemden hoşnut olmayanları
sevmezler. Sömürü çıkarlarına dokunanı çıra gibi yakmak, kendilerinde bir hak
olarak görürler.
Yasalar
koruyucu yasalar! Vatandaşı mı koruyor? Yoksa bir avuç sermayenin çıkarını mı? Susmanın
değil, düşünme
ve yorumlamanın zamanıdır.
Birde
diktatörlerin yasaları vardır. Kan kusturan cinsindendir. Yasaları
formalitedir. Kendi egemenliklerini, sömürülerinin devamı için geri kalmış
ülkelere modern ölümcül silahlarıyla ölüm yağdırır. Kendi ülkesinde ise duruma
göre şerbet verir.
Dünyada
yaşamın dengesini bozan bir avuç sermayedir. Bunu ülkeler bazına indirgersek,
her ülkenin sermayesi özünde bir diktatöre dönmektedir. İktidara getirdiği
partiler, koalisyon hükümetleri ve askeri darbeler sermayedarları korur.
Ya
yasalar? Sermayenin daha rahat nefes alabilmesi için yasa düzenleyiciler
ellerinden geleni yaparlar. Sömürü çarkının yükünü halkların üzerine yıkar
giderler.
Olanlar
bir kader değildir. Sadece devlet olanaklarıyla uyutma metodunu her alanda
kullanırlar. Sömürü ve talanı duygu sömürüsüyle yaparlar. Dini duygular, futbol karşılaşmaları,
televizyon dizileri ve uyutmaca programları aklımıza ne geliyorsa uyutma
programının birer parçasıdır.
Sorun
şudur? Hangi ülkede yaşıyorsak yaşayalım. Hangi halktan olursak olalım. Dili,
kültürü, ten rengi ne olursa olsun. Hepimiz bir emekçiyiz. Aynı gezegenin
havasını içimize çekiyoruz, suyunu içiyoruz.
.
Çocuğumuz ve çocuklarımız için yaşamı bize dar edenlere karşı el ele
vermeliyiz. Unutmayın emeği ile geçinenler, sömürülenler dünyanın neresinde
olursa olsun, el ele vermelidir.
Hüseyin
Habip Taşkın
26.11.
2018
http://www.realitehaber.com/2018/11/28/dunyayi-yoneten-sermayedarlar/?fbclid=IwAR0SU2LM7Gm9y-qbI5enQ6i4V-mf6Ry8M5aQ7PfGdR8Z1pR8OYzCdEmLx_I
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder