Gül
gibi ülkede yaşıyoruz. Her ülke bizi kıskanıyor. Bizim yöntemlerimizi
kullanıyor. Bize danışıyor; diyormuş ki, “Bizde başımıza bir diktatör mü
atayalım?” Bizde diyormuşuz ki? Ata. Hiiii…. Yahu bizi dinleyen var mı?
Başımızda
esip gürleyen, kendisini padişah sayan, her işi kendisinin bildiğini sanan,
arada bir o iş için nutuk çeken, saray hastası olup, Malazgirt’e bir saray
yaptırması için yaverine söyleten, kendisini çok zeki sanan diktatör mü desem?
Tek adam mı desem? Siz ne derseniz deyin
ama halkın, işçinin canına okuyan, tekellere, sermaye babalarının daha iyi
sömürebilmeleri için tüm devlet olanaklarını açan bir kişinin iki dudağı
arasından çıkan sözlerle yönetiliyoruz.
Daha
bitmedi: Muhaliflerini cezaevlerine atmaya devam ediyor. Kendi askeriyesini ve
polisini yaratmaya devam ediyor. Yalnız bu bir projenin ürünüdür. Başta Amerika
ve İsrail vardır. Kavgaları sadece çıkar açılarındandır.
Açıktan
faşizmin uygulamasını yapıyor. Gerici, ırkçı anlayışını dayatıyor. Türk İslam
sentezi içinde beyinlerimizi yıkamaya çalışıyorlar.
Bu
kişi ya da geçmişte başa gelip bizlere yöneticilik yapanlarda başta Amerika’ya
ve diğer sömürücü ülkelerin güdümünde hareket ediyordular. Değişen bir şey yok!
Sadece teknoloji değişti. İşleyiş çarkı sömürü devam ediyor.
AKP
iktidarı kendi zenginlerini yarattı. Başta aile bireyleri ve kendileri…
Ülkemizde
gelinen bir nokta da intiharların katlanarak artmasıdır. Elbette bu intiharlar
birden artmadı. Bunun ekonomik, kültürel ve sosyal yanının ele alınarak
sorgulanmasıdır. Devletin işleyiş yapısıyla da alakalıdır. Her şey birbirine
bağlı olarak incelenmelidir.
İntiharlar
bizlerin alın yazısı olamaz! Bu kötü gidişatı durdurabiliriz. İnsana değer
veren bir yönetim. Sömürünün, baskının, işkencenin olmadığı, herkesin evi, işi
olması, gelecek kaygısı olmaması için bizlerin her alanda el ele olması
gerekiyor. Bu bir çığlık olmalıdır. Ayağa kalkma olmalıdır. Korkma!
“Oğluma
pantolon alamıyorsam niye yaşıyorum.” Diyen bir baba intihar etti. Antep fıstığı satan Cemil Bozkır sürekli tezgâhına
el koyan zabıtalara not bırakarak intihar etti.
Yukarıda
yazdığım iki kişinin farklı dramıdır. AKP’liler çıkıp psikolojiktir diyor. Evet
psikolojiktir. Nedenlerine baktığınızda yönetimde siz olduğunuza göre sorumlusu
da sizsiniz.
Erdoğan:
"Bizde kriz falan yok inanmayın. Hepsi manipülasyon. Burası Türkiye, ABD
değil. Artık burada dolar molar yok, Türk lirası var." dedi.
Hep
beraber gülelim mi? Karşımızdaki bir komedyen değildir? Ya nedir sizce?
Pazara
ya da market alışına gidenler karşılarında bize layık görülen zamlı etiketleri
görüyor ve küfrü içinden basıyor. Zammı
yapan başkenttekiler duyar mı bilmiyorum?
Ülkede
dolar ile avro’lu satışlar var. Doğalgaz dolar üzerinden hesaplanmıyor mu? Ya
da avro? Dışarıya sattığımız üründen dolar ile avro üzerinden para alınmıyor
mu? Çin’den ve başka ülkelerden gelen malların parası avro ya da dolar
üzerinden yapılmıyor mu?
Bırakın
her şeyi bir kenara; avro ile dolar serbest piyasada açıktan satın alınıp,
satılmıyor mu?
Türk
parası ile uyutmayın halkı!
Bir gün uyanacaklar, korkuyu üzerlerinden
atacaklar. Kendilerini ve sizleri sorguladıkları zaman bambaşka bir ülke olarak
yeni bir güne başlayacağız.
Hüseyin
Habip Taşkın
26.09.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder