Susa
susamı yoksa göre göre mi zamlar bir tarafımıza takılıyor? Yoksa her ikisinin
birleşiminden mi takılıyor? AKP’nin ekonomik icraatları elimizi mi yakıyor? Dolar,
avro tavan yapmış, vatandaşın geçim derdine derman olmamış mı? Yerli ve milli
para değer kaybından yatağa düşmüş mü? Tek adam başlarına ekonomist kesilmiş,
“diplomaya gerek yoktur, ben varım” derken, ama durum hiç de iyi değilmiş mi?
İç
karartıcı yazımla karşınızdayım. Elimden bir şey gelmiyor. Bizleri yönetenlerin
ekonomik anlayışı, birçok insanın olanlara tepkisiz kalması ruhsal dengemizi
bozuyor. İleriki dönemlerde bizleri ekonomik anlamda zorun zoru bekliyor.
Ötesine gidersek sosyal anlamda, kültürel anlamda sarsılacağız. İntiharların ve cinayetlerin artışı yaşandığı,
şirketlerin bir bir kapandığı, birbirine hiç güven olmadığı, kültürel
yozlaşmanın fazlalaştığı, gericiliğin alabildiğine çoğaldığı bir ülke
portresiyle karşı karşıyayız.
Kaba
kuvvet, baskıcı tek adam iktidarıyla yolumuza gideceğimizi, iktidarda
kalmasının daha uzun yıllara sarkacağı bir gerçektir. Çünkü ülkemizde muhalefet
kanadı cılız bir sesle varla yok arasında sıkışıp kalmıştır.
Sömürücü
ülkeler ‘emperyalizm’ diktatörleri sever, hele hele kendisine yarayanları, her
dediklerini ikiletmeyenleri çok sever. Sevmediklerini iç karışıklık çıkartarak
terörist diyerek öldürtür. Ya da suikast ile götürür.
Gelelim
ülkemize tek adam saltanatına; ikinci bir sarayı yaptırmak için kolları sıvadı.
Bugünkü haberlerde duyduklarıma inanamadım!
“CHP
Ankara Milletvekili ve PM üyesi Gamze Taşcıer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’ın kullanması için Katar’dan VIP uçak alındığı iddiasını Meclis
gündemine taşıdı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından yazılı olarak
cevaplandırılması için soru önergesi veren Taşçıer, uçağın donanımsız satış
fiyatının 400 milyon dolar (2.5 milyar lira) olduğunu belirtti.”
Daha
önce: “Türkiye, Tunus’un devrik diktatörü Ben Ali’nin Airbus A340 VIP uçağını 78
milyon dolara satın aldı. Uçak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için
kullanılacak.”
Saltanat
kayığına düşkün olanlara eklenenlerden, Müslüman ülkeleri yönetenlerdir.
Ülkemizdeki
pahalılığı, yoksulluğu başta düzelteceğine Erdoğan açıkça müsriflik yapıyor.
Gösterişli bir yaşamı tercih ediyor. Kimin parasıyla?
Pazara
çıktığınızda sebzelerin fiyatı her hafta değişime uğramıyor mu? Marketlere
gittiğinizde temizlikten tutun, tüm malzemelere zamlı kazıklar sizleri hoş
geldinle karşılamıyor mu?
Dışarıdan
içme suyu alanlar damacanı 7, 8 TL’ye çıkmış, halkın suyunu gasp edenler halka
suyu parayla satıyor. Mutlumusunuz?
Elektiriğe,
suya, ıvır zıvır vergilerle bize geçen kazıklı zamlara afiyet şeker mi olsun
diyeceğiz? Ne diyeceğiz?
Ey
halkım, halklarım uyuma, uyan artık! İliklerine kadar sömürülüyorsun. Bu iğrenç
yaşam senin alın yazın, kaderin değildir. İnsanca birlikte yaşamanın,
paylaşmanın, bölüşmenin olanakları vardır. Yeter ki bizler isteyelim. Hiçbir
halk bir halktan üstün değildir. Her halk bir eksiği kapatır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder