Hüseyin
Habip Taşkın
Ülkemizde
geçmişteki ve bugünkü her iktidar, koalisyon hükümetleri, askeri darbeciler
halktan özveri yapmaları istendi. Bu saydıklarım kendi iktidarlarında
zenginlerini yarattığı gibi kendileri de köşeyi döndü. İktidara gelenlerin tümü
zenginler takımından özveri istemedi. Aksine zenginlere her türlü kolaylık
sağlandı. Bunlardan biriside vergi afları adı altında ya da iktidarla zengin
kişiler arasındaki anlaşmalarla işler halledildi. Bu işler çıkar ilişkileriydi.
Kapitalist düzenin işleyişi böyledir.
Sermaye
seni iktidara parasal gücüyle, olanaklarıyla getiriyorsa, sende sermayenin her
dediği avantalı işleri onaylamak, yapmak zorundasın. Çıkar ilişkilerinden
karşılıklı rant sağlanır. Devlet dediğin yapı böyle bir yapıdır.
AKP’de
kendi zengin tabakasını yarattı. Kendilerine, çocuklarına iş imkânları
sağladılar. Gemicikler, vakıflar, ihaleler ve diğerleriyle sermayedar gurubuna
yenileri eklendi ve eklenmeye devam ediyor. Saltanat denilen olay budur.
Dünyada
ve ülkemizde koronavirüs olayı can almaya devam ederken, her ülke kendi gücü
oranında önlemler alıyor. Ülkemizdekiler ise taksit taksit alıyor.
Almanya,
Amerika ve bazı ülkeler vatandaşlarına, orada yaşayan yabancılar dâhildir. “Evlerinizden
çıkmayın” diyerek parasal yardım yaptı. İşyerlerinden formların doldurulması
istendi. Forma göre bankalara paraları yattı.
Ülkemizde
küçük ölçekli sermayeler, işsizler, yoksullar, işsiz kalanlar, kiracılar aklınıza
ne geliyorsa tümünü AKP sayesinde ters köşeye yatırıldılar. Tek adam yaman adam
iktidarı gelişen olayları kendilerine yontmaya çalışıyorlar. “Biz varız emin
ellerdesiniz” deselerde olanlar ortada.
Yardım
için kampanya başlatan CHP’li belediyelere, HDP’ye engel var. Kendi
belediyeleri, tarikatları yardım toplayabilir. Hesabı sorulamaz demeye
getiriyorlar.
Emeklilerin,
işçilerin, memurların, vatandaşların birçok sosyal haklarını ortadan kaldıran
AKP iktidarıdır. Sağlığı paraya çevirdiler. İlaçta katkı payı istediler,
Devlete ait hastaneleri kapatmaya çalışma manevraları arasında özel hastaneleri
ortaya çıkarıverdiler. Bizleri müşteri olarak görmeleri ve daha çok sömürmeleri
için.
Maaşlarda
halka yansıyan ücretin adı “kölelik ücretidir.” İnsanların öfke potansiyelini
çoğaltıyorlar.
İhaleler,
köprüler, duble muble yollar derken ücretli geçişler. Buradan şu kadar araç
geçmez ise döviz üzerinden sermayedarlara para ödeme dönemi başladı. Yazımı
fazla uzatmadan kısa tutacağım.
Bizlere
Erdoğan ve AKP’si İban numarası yollamış! Bizlerden para istiyor, dolaylı
yoldan zora dayatıyor. Özellikle memur kesimdeki çalışanlara, bir belgeyi
çalıştıkları kurumun müdürüne verilmek üzere…
AKP’ye
yakın işadamları kesenin ağzını açtılar ama vergiden düşeceklerdir. Eeee… bu
nasıl iş?
Halk
için ne yaptınız da ne istiyorsunuz? Durmadan kendinize saraylar
yaptırıyorsunuz. Bolca camiler. Bizde para mara yoktur. Hani “bizi dünya
kıskanıyordu?” “İMF bizden para istiyordu?” Amerika ve Almanya ve diğerleri
gibi yapılanları örnek alın derim. Her aileye 3000 tl. yatırın. İşyerleri ve orada
çalışanların, kiracıları, işsiz kalanların, işsizlerin sorununu bir çözün. “Devlet içinde devlet olmaz” diyorsan Halka
yönelik bütçeyi, yiyeceği, içeceği bedava dağıtacaksın.
Demek
oluyor ki:
Bedava
sağlık, eğitim olmalıdır.
Sahi
ya, daha önceden toplanan paralara ne oldu?
05.04.2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder