Hüseyin
Habip Taşkın
Sinema
eleştirmeni değilim. Yazım, 2018 yılı yapımı olan Kapı filmiyle ilgili
olacaktır.
Yakup
ve Şemsa evlidir. Üç çocuğu ve torunlarıyla Mardin’den Berlin’e yirmi beş yıl
önce göç ederek yaşamlarını devam ettirirler. Süryani bir ailedir.
Doğum
günü kutlaması ile bir araya gelen aile Mardin’den gelen telefonla sarsılır.
Yıllar önce kaybedilen oğulları Mikhael ile ilgilidir.
Yakup
ve Şemsa’yı yalnız bırakmayan torunu Nardin ile birlikte Mardin’e giderler. Mardin’de
daha önce ibadet ettikleri kilisenin misafir hanesinde kalırlar. Efrem kilisenin papazıdır. Aynı zamanda Yakup
ve Şemsa’nın arkadaşıdır.
Mikhael
için sabahleyin karakola ailece giderler ve bulunduğu yeri öğrenirler. Mikhael’den
geriye kemikleri kalmıştır. Kesinlik kazanması için DNA testi istenir. Anne ve baba
için yaşanılanlar zordur.
Yakup,
Şemsa ve torunu Nardin Geçmiş yıllarda yaşadıkları köyüne giderler. Köyde
sadece birkaç aile yaşamaktadır. Ağırlıklı yaşlılardır. Evin önüne geldiğinde
dış kapıyı göremeyen Yakup geçmişine dönerek konuşur ve düşünceye dalar. Şemsa
ise içeriye girer ve sağdaki oda marangoz atölyesidir. Mikhael ile babası
Yakup’un birlikte alın teri döktükleri, emek harcadıkları, ustalıklarını
gösterdikleri yerdir. Anne Şemsa kendi anadiliyle konuşur. Torunu Nardin yaşananlara
gözyaşlarıyla, üzülerek tanıklık eder.
Geçmiş
yıllarda ırkçılığın kol gezdiği bu yerde baskıyla, insanları göçe ya da yurt
dışına gitmelerine neden olunmuştur. Köy hayalet köye dönmüştür. İşlemeli
kapıları, pencereleri, üzerine figür işlenmiş taşları talan edilerek,
antikacılara satılmış, satılmaya devam ediyordu. Remzi ise bu işleri yapandır.
Emniyet bilse bile gerekeni yapmaz. Çünkü Türk İslam sentezi ile karışmış olan
Sünni anlayışı TC desteklemektedir. Geçmişte
söylenen bir cümle kalıbı vardır: “Gavur, Cavur.” Günümüzde de ırkçı ve
faşistler tarafından kullanılmaktadır.
Burada
egemen güçler şunu yapmaya çalışmaktadır: “Geçmişte burada Süryaniler
yaşamadı.”
Remzi’nin
kamyonetiyle Yakup ve torunu Nardin’in kapıyı bulma olayı gündeme gelir.
Koşuşturmacadan sonra bulunur. Kapı evinin dış kapısına takılacaktı ama DNA
testlerinin sonunda kemikler Mikhael’e ait olduğu ortaya çıkar. Aile perişandır.
Baba Yakup getirdikleri Kapıyı oğlu Mikhael’e tabut yapar.
Evlerinin
kapısı yoktur. Bir zamanlar Süryanilerin yaşadığı köyde insanların anadilinde
konuşmaları, dini inanışları, kültürleri canlılık katarmış el işçiliğine, el
işçiliğinden toprağa… Yavaş yavaş yıkılmaya terk edilmiş bir medeniyet
direnmeye çalışıyor.
Bu
ülkenin bir parçasıdır Süryaniler. Ya diğer halklar? Ermeniler, Hemşinliler,
Kürtler, Lazlar, Çerkezler, Rumlar, Yahudiler ve diğerleri bunlarda ülkenin bir
parçasıdır. Geçmişte bu diller, kültürler, inançlar vardı. Şimdide var olmasına
varlar ama sayıları azdır. Günümüzde bile inkâr ediliyor.
Türk,
Çinli, Rus ya da diğer halklardan olmamız önemli değildir. Önemli olan dillere, kültürlere, inanalım
inanmayalım inançlara saygı duyabiliyor muyuz? Sevgi, barış, paylaşım, bölüşme
insanlık burada yatar.
Nereli
olduğumuzun hiçbir önemi yoktur. Hepimiz insanız ve birer canız. Dünya hepimize
yeter.
Bu
arada Kapı filminde emeği geçen herkese teşekkür ederim.
19.04.2020
Yönetmen:
Nihat Durak
Senaryo:
Filiz Üstün Durak
Kadir
İnanır. Rolü : Yakup.
Vahide
Perçin. Rolü : Şemsa.
Timur
Acar. Rolü : Remzi.
Erdal
Beşikçioğlu. Rolü : Efrem.
Aybüke
Pusat. Rolü : Nardin.
Sermet
Yeşil. Rolü : Sain.
Nilay
Erdönmez. Rolü : Asya.
Özgün
Çoban. Rolü : Samuel.
Filimin
linki:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder