Dünya
dönüyor dönmesine ama ırkçılık dünya üzerindeki ülkelerde az ya da çok vardır.
Irkçılık emperyalist, kapitalist, geri kalmış, yarı feodal, yeni sömürgeci ve
benzeri ülkelerde taban bulmaktadır. Daha doğrusu ırkçılığın taban bulmasında
devlet yönetimi, ideolojisi önemli rol oynar.
Amerika’da
ten rengi siyah olanlar faşistlerin hedefindedir. Polislerin baskısı ara sıra
öldürmeyle bitiyor. Amerika sözde demokrasi ile yönetiliyor. İyi ki cep
telefonları ve diğer kamera aletleri vardır. Anında dünya olanı biteni görüyor.
“ABD'nin
Minnesota eyaletine bağlı Minneapolis kentinde polis, George Floyd adlı siyah
yurttaşı dakikalarca işkence edip boğarak öldürdü. Kurbanın, yaşananlara tepki
gösterenlerin kaydettiği görüntülere yansıyan "Nefes alamıyorum"
sözleri, 2014'te polis tarafından benzer şekilde öldürülen Eric Garner'ı
hatırlattı.” Evrensel Gazetesi
Gelelim
Türkiye’ye; yıl 1966 benim çocukluğum ve ben altı yaşındayım. Ege’den Hemşin’e
adlı kitabımda Bayındır – İzmir’de Tahtacı Alevilere, Romanlara ‘Çingenelere’
Kürtlere ırkçı söylemleri duyduğum yerdir. Doğu Karadeniz’de ana dillerini
koruyan Lazlar, Gürcüler, Ermeniler, Rumlar varlıkları inkâr edilir. Türkiye’nin
genelinde inkâr edilir ve yer isimleri, kişinin adı ve soyadı yerli ve milli
olmalı anlayışı hâkimdir. Burada konuyu uzunlamasına anlatmayacağım.
Günümüz
Türkiye’sinde Alevilere, Romanlara, Kürtlere, Ermenilere, Rumlara ve diğer
halklara her türlü hakaret serbesttir. Linç girişiminde bulunmak, öldürmek
serbesttir.
Türkiye
tarihine baktığımızda katliamlarda ırkçılık, faşizm kokar. Maraş, Çorum,
Malatya, Sivas’ta Madımak, Gazi Mahallesi, Roboski ve uzunca bir liste
karşımızda duruyor.
Musa
Anter, Vedat Aydın, Hırant Dink, Tahir Elçi Türkiye’de öldürülen düşünce insanlarıdır.
Aynı zamanda Türkiye vatandaşlarıydılar. Türk, Kürt, Ermeni, Yahudi, Rum,
Süryani ya da başka halklardan olmak suç değildir. Barış Çakan Kürtçe müzik
dinlemekten öldürüldü.
Her
linç girişiminde, öldürmede, katliamda devletin başındaki her iktidar,
koalisyon hükümetleri, askeri darbeciler kendilerini aklama yönüne giderler.
Şunu
anlatmaya çalışıyorum; bir dil bir insandır denmiyor mu? Deniliyor. Allah
herkesi bir yarattı denmiyor mu? Deniliyor. Ana dillerden, ten renginden
korkmayın. Çoklu diller zarar getirmez aksine birbirimize kaynaştırır. İngilizce,
Fransızca ve Almanca bu ülkede konuşulabilir. Diğer diller kaka dillerdir
diyen, dedirten bir düzene sahibiz.
Hepimiz
İnsanız ve birer canız. Sorunlarımız aynıdır.
İnsanım
diyen ve sosyalistlerin görevlerinden biriside halkların ana dillerine,
kültürlerine sahip çıkması ile bir arada yaşamayı, birlikte hareket edip
üretilenleri paylaşmayı, insanca bir düzen içinde silahsız, kavgasız yaşamayı
ve diğer insani görevleri yerine getirmeyi hedeflemeliyiz.
Faşizmle
yüzleşmeliyiz.
Hüseyin
Habip Taşkın
01.06.2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder