Her
yıl toplanıp maaşlara ne kadar zam yapacağınızı konuşursunuz. Kendi maaşlarınıza bonkörce artış yaparsınız.
Kıyak emeklilik, her türlü olanaklardan faydalanma hep size oluyor? Üst
tabakada olmanın avantajlarını çok iyi değerlendiriyorsunuz.
Yine
geldi çattı; emekliye, çalışana asgari ücretten ağzına bal çalmaya, İktidar ve
kumrucuklar yine bir arada, verilecek artış bellidir ama adet olsun hesabıyla
kalpler ve birazcık heyecan ortalıkta olsun amaçlı olup, sonunda yüz kayme,
biraz üstü yeter olacaktır.
Açıklamasıyla
bütçeden girecekler, kendi bilinen havalarından birkaç söz ile alın size maaş
artışı diyeceklerdir.
Zırt
pırt yamalı dondan çıkar gibi zamlar giyeceklere, içeceklere, yiyeceklere,
benzine, tüpe müpe derken elinize geçen ufacık artış, bir bakmışsınız ki,
uçmuş. Şoklama moduna gireceksiniz. Kimseler duymadan söveceksiniz. Lanetler
yağdıracaksınız. İsyan edeceksiniz.
Sizi
hiç kimse duymayacaktır.
Neden
mi? Bireysel olduğunuzdan, banane dediğinizden, korktuğunuzdan.
Yeter
artık! Çocuklarınızın ve çocuklarımızın geleceği için susmayın.
Asgari
ücret üç bin TL olmalıdır deyin. Bu bir haktır. Demokratik bir haktır.
Ev
kiraları uçtu. Daha ne uçtu? Aklınıza gelen her şeye zam zam zam…
İktidara
gelenler, askeri darbeciler, koalisyon hükümetleri dünden bu güne halktan,
yoksullardan fedakârlık istedi. “Kemer sıkın” diyende oldu. A’dan, Z’ye kadar
her şeyi zamlandırdılar.
Tekelci
sermaye korundu. Devleti yönetenler ve onun biraz alt katmanları korundu.
Şimdi
korunma zamanı bizdedir efendiler. Birilerine kıyak, diğerlerine ver gitsin ile
bu işler olmuyor. İnsanca ve eşit koşullarda ücret artışı insani bir haktır.
Hüseyin
Habip Taşkın
09.12.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder