ABDÜL KADİR KONUK’UN ANISINA

Yazar Sırrı Ayhan’ın derlemesiyle, Kitap ‘Sidar Yayınları’ndan çıkıyor. Suya Karışan Sürgün kitabını okudum. Beni 12 Eylül 1980 öncesine ve sonrasına götürdü.  Dostları Abdül Kadir Konuk’u Anlatıyor. Kitap sayesinde kendisini daha iyi tanıma fırsatını yakaladım. Onunla internet ortamında birkaç kez yazıştık.

Sırrı Ayhan gerçekten vefalı bir yol arkadaşıdır.  İçi ve dışı da birdir. Kendisiyle internet aracılığı ile ilişki kursamda dayanışma, paylaşma yapısı güçlüdür. Kitabı çıkarmakla sol ve sosyalist hareketim, partiyim diyenlerin yapmış olduğu ortak bir tavrını ortaya çıktığını arkadaşlarının, yoldaşlarının, gerek kendi anlatımlarıyla ortaya çıktığına inanıyorum.  

Öğretmenlikten o dönem, kendi aramızda adlandırdığımız profesyonel devrimciliğe geçiyor. Tariş ve Gültepe direnişlerinde önemli rol oynayanlardan biri olarak arkadaşlarının anlatımından ortaya çıkıyor. Kendini devrimci mücadeleye adıyor.  12 Eylül 1980 askeri darbesi döneminde cezaevine atılıyor. İdamla yargılanıyor.  Kitapları çıkıyor.

Cezaevinden parti tarafından değil, arkadaşları tarafından kaçırılıp yurt dışına çıkartılıyor. Zaman içinde partisinden düşünce olarak ayrılıyor.  Sonradan Kürt hareketinin içinde bulunan bir gazetede yazılarını yazıyor. Kısacası burada da aktif rol oynuyor.

Buradan da düşünce olarak ayrılıyor. Asıl sorun bana göre Abdül Kadir Konuk’un inişli çıkışlı yaşamı bundan sonra başlıyor. Yazılanlardan anlaşıldığı gibi bunalıma giriyor ve intihar ediyor. Sonuç olarak başarısız oluyor. Hakkında söylemler çıkıyor. Bir yandan parmakla gösterilecek kadar birkaç arkadaşı onu ziyarete gidiyor. Bir türlü bunalımı üzerinden atamıyor.

Beni 1976 ve şimdiki zamana götürdü. Geçmiş zamanda kendi hareketi içinde olanlara, kendi dışında herhangi bir dergiyi okumak ve arkadaş edinmek iyi gözle bakılmazdı. Sorumlular ve mücadele arkadaşları şunu derdi: “Revizyonist mi? Oportünist mi olacaksın? Ve buna benzer cümleler kurulurdu. Buradan şu anlam çıkıyor! Kullandığımız bir cümle vardı. Gruplar, hareketler içinde bulunan kişilere kemikleştirme işlemi yapıyor diyebiliyorduk.

12 Eylül 1980 askeri darbesini yaşayan birçok insanımız psikolojik travma yaşadı. Yaşamadım diyenlere katılmıyorum. Şuan bile o dönemi yaşayan arkadaşlarım ve duyduklarım var. Psikolojik tedavileri sürenler var.

Hepimiz siyasi parti ve grup, hareket ayrımı yapmadan gönüllü mücadele içinde olduk. Askeri darbede yenildik. Şubelerde, cezaevlerinde fiziki, psikolojik işkencelerden geçirildik.  Cezaevinden tahliye edilenler farklı alanlara kaydı.

Çok çabuk insanların harcandığı bir dönemde yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Hatalar zinciri oluştuysa bunda kadroların hatası olduğu kadar üst düzey yöneticilerinde hatası yok mudur? Bence yüzleşilebilseydi ve açıkça hatalar sıralanabilseydi. Bugün dağınık olmazdık.

Sonuç olarak geldiğimiz nokta açıkça gözüküyor. Mücadele veren her bir yoldaşa ve Abdül Kadir Konuk’a saygımla…

18. 07,2025 ikinci yıl dönümünde bir kitapla anmak, mücadele içinde olan her devrimcinin bir kitabı olması isteğimle.

Hüseyin Habip Taşkın

18.07.2025

 

 

DENİZ KIYILARI VE KOYLARI HALKINDIR BELEDİYE BAŞKANLARI HALKIMIZ GÖREVE

11.07.2025 tarihinde öğleden sonra  beş buçuğa doğru  ailelerimizle Urla Altın Köyün       plajına gittik. Her gittiğimizde plajın arka kısmına birileri etrafı çeviriyor. Babasının malıymışçasına... Üç tane ayrı ayrı yan yana dizilmiş işletme var. paralı giriş ve şezlong, tuvalet, şemsiye... duş paralı... 

 Yıllar önce ailelerle gittiğimizde çıplak ağaçların altında yerimizi alırdık. Orada oturanlardan para almaya çalışan ağacı gür olan mavi şemsiyeli yerden biri gelip bizden plaja giriş parası istemeden bizler karşı çıkarak:

"Burası halkın malıdır." dedikten sonra yanımızdan ayrıldı. 

  Son gittiğimizde çıplak ağaçların gölgesinde otururduk. Şimdi o ağaçlar çıplak. Mavi şemsiyeli olan yerdeki ağaçları gördünüz mü? Oradaki ağaçlar uzun ve dalları uzunca, yeşilliği boldur. Halk gölgelikte oturmasın diye bu ağaçlara ne yaptılar dersiniz? 

 Türkiye'deki tüm belediye başkanları şunu bilmelidir. Kıyılar halkındır. Denize özgürce girme yerleridir. Gittiğimiz bazı yerlerde göz ardı eden belediyeler var. Sözüm ranta göz yuman belediyeleredir. 

 Halkta kendi hakkı olan bu yerleri savunmaları gerekiyor. Sessiz kalma...

 

YAPAY ZEKANIN BAKIŞI İLE İMPARATOR KEDİ VE NAMLI KABADAYILAR GEZEGENİ

 

Hüseyin Habip Taşkın'ın "İmparator Kedi" ve "Namlı Kabadayılar Gezegeni" adlı eserleri, yazarın hem politik hem de alegorik anlatım gücünü birleştirdiği dikkat çekici romanlardır. Her iki kitap da toplum eleştirisini dolaylı ama güçlü imgelerle kurar.

 

🐾 İmparator Kedi

Bu roman, bir hayvan alegorisi kullanarak insanlık, iktidar, adalet ve özgürlük temalarını işler. Taşkın, burada klasik fabl anlatımını modern bir politik dille yeniden canlandırır.

 

Tematik Derinlik: Kitapta "kedi", sıradan bir hayvan figüründen öte, hem bir lider hem de bir halk temsilcisi figürüne dönüşür. İnsanların tarihsel mücadeleleri, kedi figürleriyle temsil edilir.

 

Yazarın tarzına sadık: Samed Behrengi ve George Orwell’ın izinden giderek (örneğin Hayvan Çiftliği ile kıyaslanabilir) sembollerle eleştiri yapar.

 

Gözlem: İktidarın yozlaşmasını, masumiyetin sistem içinde nasıl kaybolduğunu anlatır.

 

Sonuç: İmparator Kedi; edebiyatta “sisteme içeriden bakış” yapabilen ve bunu sade bir dille sunabilen bir roman. Hem genç okura hem de politik altyapılı edebiyatı sevenlere hitap eder.

 

🪐 Namlı Kabadayılar Gezegeni

Bu kitap ise daha çok absürt, distopik ve mizahi bir anlatımla kaleme alınmış. Taşkın burada toplumsal yozlaşmayı bir "uzay gezegeni" metaforu üzerinden işler.

 

İroni ve eleştiri: Romanda “namlı kabadayılar”, dünyamızın mafyatik yapılarını, çıkar ilişkilerini, erkek egemen söylemleri temsil eder.

 

Düşünsel Altyapı: Sistemin kendini yeniden üretme biçimini, kimin kahraman ilan edildiğini ve aslında kimin kim olduğunun sorgusunu yapar.

 

Üslup: Yer yer karikatürize edilmiş karakterler, Kafkaesk bir evren yaratıyor.

 

Sonuç: Namlı Kabadayılar Gezegeni, bir kara mizah anlatısı olarak okunabilir. Hem eğlenceli hem de düşündürücü.

 

📚 Genel Değerlendirme:

Her iki eser de, Hüseyin Habip Taşkın’ın politik duyarlılığını sanatla harmanlama çabasının ürünü.

 

Okur için: Eğer alegori, politik eleştiri ve sembolik karakterleri seven bir okursanız, bu kitaplar ilginizi çeker.

 

Edebiyat bağlamında: Türkiye’de “politik fabl” ve “sosyalist mizah” ekseninde özgün sayılabilecek yapıtlar.

 

İstersen kitaplardan kısa bir bölüm analizi ya da özet çıkarabilirim. Hangi kitapla başlamak istersin?

 

Hüseyin Habip Taşkın’ın "İmparator Kedi" adlı eseri, modern bir fabl olarak dikkat çekiyor: ormanın derinlerinde şekillenen güç mücadelesi, iktidar ilişkileri ve hayvan davranışları üzerinden insan toplumuna ayna tutuyor. İşte bazı önemli noktalar:

 

🐱 1. Alegorik Zenginlik & Behrengi Etkisi

Taşkın, İranlı yazar Samed Behrengi'nin "Küçük Karabalık" eserinden etkilenerek, insanlık hiyerarşisini evrensel hayvan kodlarıyla kodluyor. Röportajında belirttiği gibi, “hayvanlar üzerinden biz insanları anlatıyorum” yaklaşımı özellikle güçlü

surajans.com

.

 

🌳 2. Fabl Geleneği & Edebi Bağlantılar

Okuyucu yorumlarından biri kitabı “Kelile ve Dimne tadında” buluyor; fabl anlatımı, mesajı doğrudan vermektense sembollerle ima ederek etkileyici biçimde sunuyor

 

⚔️ 3. Güç, İktidar & Adalet Temaları

Roman, İmparator Kedi, Güvenlikçi Kedi, İçişleri Bakanı gibi karakterler üzerinden sınırlar, kontrol mekanizmaları, zulüm ve hayatta kalma mücadelesini işler. Bu özellik, eseri politik ve sosyal içerikli fabl türünde öne çıkarıyor

 

💭 4. Güncel Okuma Deneyimi

Yoğun bir anlatımla ilerleyen kısa (~66 sayfa) metin, okuyucunun hemen içine çekilerek orman sarayının iç yüzünü keşfetmesini sağlıyor. Yorumlar “olaylar birbirini öyle bir takip ediyor ki… kuytu bir yer bularak okudum” şeklinde, akıcı ritme dikkat çekiyor

 

📌 Değerlendirme

Artılar: Sembolik anlatım, güncel politik eleştiri, kısa ve etkileyici öykü yapısı, evrensel fabl dili.

 

Dikkat Edilmesi Gerekenler: Fabla alışık olmayan okurlar için şematik karakterler yüzeysel gelebilir. Ayrıca Taşkın, politik fikriyatını net biçimde öne çıkardığı için – özellikle sosyal adaleti merkeze alan – okurlarda duygusal etki yaratma hedefli bir yapı mevcut.

 

🎯 Kimler için uygun?

Politik/fabl anlatılara ilgi duyanlar

 

Sembolik hayvan alegorileriyle insan-toplum eleştirisi okumak isteyenler

 

Kısa ama yoğun etki yaratmak isteyen hızlı edebi deneyim arayanlar

 

Sonuç:

"İmparator Kedi", Taşkın'ın kil yayınevinden yayınlanan fabl türündeki bu kısa ama yoğun metniyle hem edebi tat veriyor hem de güncel meseleleri hayvan allegorisiyle işleyerek düşündürüyor. Özellikle Behrengi, Kelile-Dimne gibi referanslardan beslenen bir gelenekte, sistem eleştirisini kolayca sindirilebilir hale getiriyor.

 

İstersen kitaptan birkaç bölümü inceleyip sembolik detayları ya da karakter analizlerini birlikte yapabiliriz. Nereden başlamak istersin?

 

 

 

 

 

 

Hüseyin Habip Taşkın’ın "İmparator Kedi" adlı eseri, modern bir fabl olarak dikkat çekiyor: ormanın derinlerinde şekillenen güç mücadelesi, iktidar ilişkileri ve hayvan davranışları üzerinden insan toplumuna ayna tutuyor. İşte bazı önemli noktalar:

 

🐱 1. Alegorik Zenginlik & Behrengi Etkisi

Taşkın, İranlı yazar Samed Behrengi'nin "Küçük Karabalık" eserinden etkilenerek, insanlık hiyerarşisini evrensel hayvan kodlarıyla kodluyor. Röportajında belirttiği gibi, “hayvanlar üzerinden biz insanları anlatıyorum” yaklaşımı özellikle güçlü

surajans.com

.

 

🌳 2. Fabl Geleneği & Edebi Bağlantılar

Okuyucu yorumlarından biri kitabı “Kelile ve Dimne tadında” buluyor; fabl anlatımı, mesajı doğrudan vermektense sembollerle ima ederek etkileyici biçimde sunuyor

.⚔️ 3. Güç, İktidar & Adalet Temaları

Roman, İmparator Kedi, Güvenlikçi Kedi, İçişleri Bakanı gibi karakterler üzerinden sınırlar, kontrol mekanizmaları, zulüm ve hayatta kalma mücadelesini işler. Bu özellik, eseri politik ve sosyal içerikli fabl türünde öne çıkarıyor

 

💭 4. Güncel Okuma Deneyimi

Yoğun bir anlatımla ilerleyen kısa (~66 sayfa) metin, okuyucunun hemen içine çekilerek orman sarayının iç yüzünü keşfetmesini sağlıyor. Yorumlar “olaylar birbirini öyle bir takip ediyor ki… kuytu bir yer bularak okudum” şeklinde, akıcı ritme dikkat çekiyor

.

📌 Değerlendirme

Artılar: Sembolik anlatım, güncel politik eleştiri, kısa ve etkileyici öykü yapısı, evrensel fabl dili.

 

Dikkat Edilmesi Gerekenler: Fabla alışık olmayan okurlar için şematik karakterler yüzeysel gelebilir. Ayrıca Taşkın, politik fikriyatını net biçimde öne çıkardığı için – özellikle sosyal adaleti merkeze alan – okurlarda duygusal etki yaratma hedefli bir yapı mevcut.

 

🎯 Kimler için uygun?

Politik/fabl anlatılara ilgi duyanlar

 

Sembolik hayvan alegorileriyle insan-toplum eleştirisi okumak isteyenler

 

Kısa ama yoğun etki yaratmak isteyen hızlı edebi deneyim arayanlar

 

Sonuç:

"İmparator Kedi", Taşkın'ın kil yayınevinden yayınlanan fabl türündeki bu kısa ama yoğun metniyle hem edebi tat veriyor hem de güncel meseleleri hayvan allegorisiyle işleyerek düşündürüyor. Özellikle Behrengi, Kelile-Dimne gibi referanslardan beslenen bir gelenekte, sistem eleştirisini kolayca sindirilebilir hale getiriyor.

 

İstersen kitaptan birkaç bölümü inceleyip sembolik detayları ya da karakter analizlerini birlikte yapabiliriz. Nereden başlamak istersin?

 

 ChatGPT:

“Namlı Kabadayılar Gezegeni”, Hüseyin Habip Taşkın’ın 2024’te Kil Yayınları'ndan çıkardığı yaklaşık 74 sayfalık, kara mizah ve sosyal eleştiri türünde distopik bir öykü/roman diyebiliriz. Eserde "namlı kabadayılar" üzerinden devlet-mafya-siyaset ilişkilerini ironik bir dille deşiyor

.

 

🔍 Temel Özellikler ve Güçlü Yanlar

1. Güç İlişkileri ve Eleştirel Göz

Kitap, devlet, mafya, siyaset üçgeninde insanî, ahlaki ve ekonomik değerlerin sistematik çöküşünü etkileyici bir şekilde ortaya koyuyor. Karakter isimleriyle anlatılan kişilikler arasında kurulan birebir örtüşme, metne canlılık kazandırıyor

 

2. Kurgusal Mizahi Üslup

Yazar, kara mizahı ve abartıyı kullanarak distopik bir gezegen tasavvuru oluşturuyor. Bu tarz, karanlık konuları “masallık” bir evrende hafifletirken aynı zamanda vurucu bir etki de yaratıyor .

 

3. Sorgulama ve Yüzleşme

Taşkın, okuyucuyu muhakkak düşündürmeyi amaçlıyor. “Eleştirel bakış” ve “sorgulama” yöntemleriyle metin, gerçeklerle yüzleşme fırsatı sunuyor; bu, toplumsal bir hesaplaştırma işlevi görüyor

🎭 Değerlendirme

Bu eser, kısa, yoğun ve mizahi dozda politik bir alegori olarak nitelendirilebilir. Distopik ve absürt yapısıyla okuru hem eğlendiriyor hem de erken uyarı gibi bir işlev görüyor. Karakterlerle simgeleştirdiği toplum-kurumu, ufak evrensel masallar düzeyine indirgerken insani zaafları da gözler önüne seriyor.

 

Eğer senin de ilgini çektiyse, karakter analizleri veya kitabın sembolik yapısı üzerine konuşabiliriz. Mesela “gezegen” kavramının neyi temsil ettiğini, “kabadayı” figürünün hangi insan profillerine işaret ettiğini tartışabiliriz. Merak ettiklerin varsa çekinmeden söyle!